2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1336
Okunma

Şu geçici konakta malsız mülksüz doğmuşuz
Sonra ölünceye dek bir harala gürele
Sanma ki vakit erken
Gün gelir bakarsın ki, çiçek gibi solmuşuz
Demişler rahmet gele...
Bilesin ki yaratan, bakmaz gence yaşlıya
Ne zır deliye bakar, nede ağır başlıya
Sırası gelen bir bir
Tanışır Azrail’le
Kanat takıp uçurur, bu işte olmaz hile...
Ne peşindesin dostum?
Dünya malı dünya’da
Kefenin cebi yokmuş, sessizce olur veda
Herkes ayağa kalkar, daha çok erken diye
Hiç birisi düşünmez, acaba kim sırada?
Malsız mülksüz geldiğin yaşanası dünyadan
Yine üryan gidersin, doğuş gibi anadan
Kimi gider duvaklı, kimi duvakta aklı
Kimi mürvet görüpde, kimi mürvet görmeden
Kimi her şeye doyup, kimi evlat sevmeden...
Alnımızın akıyla, doldururken zamanı
Yaş kemale erdiyse hastalığın amanı
Sarıp ölüm korkusu,
Yüreklere girince
Fayda etmez pişmanlık, yaptığına ömrünce
Vedalaşmak çok zordur, hele bir de sevince...
Arkandan konuşulur.
Ama sen duyamazsın
Kötü insanda olsan. Ölünce has adamsın
Ne iyiydi rahmetli, derken defin edenler
Hiç birini duymadı, daha önce gidenler
Biraz mal bıraktıysan, kavga olur mirasın...
Yıllarca taşıdığın,
Sana emanet o can
Veda edip dünyaya, ayrılırken bedenden
Ne dünyalık hırs kalır, ne de artık heyecan
Bir hoş sada bırakıp,
huzurla gitmek varken
Var yemez amca gibi, neden bu bitmez öfken...
Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
5.0
100% (4)