21
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1887
Okunma
Senin güzelliğin başıma bela
Adını yazdığım kalem kıskandı
Şahit olsun bana şu arş-ı âla
Tüm Dünya seyretti, âlem kıskandı
Deldirir bu sevda, dağları, taşı
Gerilmiş yay gibi, cananın kaşı
Nasıl yaktı, nasıl, sevda ateşi
Gönlümdeki közü, şule’m kıskandı
Sevda pınarının, bulak, özünden
Bal damlıyor ey sevgili sözünden
Bir damla yaş düştü yâr’in gözünden
Gül-i gülizarda, jale’m kıskandı
Farkı yok bakışın cam göbeğinden
Dağ yaptım sevgibi, aşk öbeğinden
Işıklar yayıldı, göz bebeğinden
Mah’ın çevresinde, hale’m kıskandı
Sevda dedikleri, o son akın’ı
Bilirim sinede, varla, yokunu
Güzelim saçtığın, asil kokunu
Çiçekler imrendi, lale’m kıskandı
Oysa ki bu sevda, böyle kor dedim
Göremeyen gözler, bakar kör dedim
Turnalara, götür yare ver dedim
Turnalar sevindi, selam kıskandı
Lüzumsuz yürekte, olmasın sızı
Erisin şu gönlün, kar ile buzu
Bir huzur, mutluluk sararken bizi
Hazan mevsimleri, elem kıskandı
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
Etek yazıları
ŞULE: Alev, yalım, ateş alevi
JALE: Gece yağan yaprakla görünen ince nem,çiğ
MAH: Ay
HALE: Ayın çevresinde oluşan halka,ağıl,ayla
ÖBEK: Yığın, küme
5.0
96% (22)
4.0
4% (1)