Yolsuzluğu bırakıp operasyona dalıp
Kimlere hain deyip kimleri paraladık
Çıkan kirli işleri ona buna yollayıp
Sütten çıkmış ak kaşık beyazlara boyandık.

Kimi israil dedik kimine Amerika.
Peşinen aklayarak olan yolsuzlukları
Kaç oldu bilmiyoruz yediğimiz hançeri
Hepsi birer şövalye hepsi bir yeni çeri.

Ah şu kahpe bizansın bin bir çeşit oyunu
Ve getirdi nihayet Osmanlının sonunu
Açlar avuç açarken zengin yaptı soygunu
Her halde bütün bunlar bizanslının oyunu

Deste deste dolarlar bin değil milyon milyon
Buda başka bir oyun, soyun beyler siz soyun
Ah Şu sinsi yahudiler oyun içinde oyun
Çelik ten kasalar mı işte hakiki oyun.

Başımıza taş düşse Amerikadan bildik
Dış güçlerin oyunu diye diye dillendik
Kılıfı iyi bulmuş geçmişteki hırsızlar
Böyle böyle aklandı binlerce yolsuzluklar.

İnsaf edelim beyler hırsızın hiç suçu yok
Hırsız çalışkan hırsız beş kuruş parası yok
Gemicikler sayılmaz yakacak çırası yok.
Yüzde elli az olur olsun yüde doksanlar.

Rahmetli Karakoçu anmadan edemedim
Sözlerini buraya yazmadan geçemedim
Rabbım Rahmet eylesin ne büyük bir şairmiş
Aşağıdaki satırları O rahmetli söylemiş.

"Taş yükle sırtına mil çek gözüne
Bizim millet ikram bilmez ne ayıp.
Baltayla vur midesine dizine
Sevinipde yüzü gülmez ne ayıp."

Ne biçim milletiz ki ikramları unuttuk
Adam cebinden verdi verdiğini unuttuk
Yol yaptı köprü yaptı milletin parasıyla
Azıcık yolsuzluğu koca birer dev yaptık.