Ey yabanım gurbet elde konduğun;
İster diken olsun ister gül olsun…
Bundan böyle silme gözüm yaşını;
İster dere olsun ister göl olsun…

Az mı geldi nefes nefes yorduğun;
Yok mu dedi günde on kez vurduğun;
Hatırlayıp hal-hatırı sorduğun;
İster fincan olsun ister fal olsun…

Hüsranınla zikredilsin ismimiz;
Dost eylensin gözlerinde hasmımız;
Sende kaldı can çekişen kısmımız;
İster bahçe olsun ister çöl olsun…

Hançeri saklayıp sokma kınına;
Kurbanın say can katılsın canına;
Çağırma görürsen, gelmem yanına;
İster sağın olsun ister sol olsun…

Dert olsaydın çeker idik, yakınmam;
Ölüm olsa gözlerinden sakınmam;
Bundan böyle yanağına dokunmam;
İster petek olsun ister bal olsun…

Huzurumdun besmeleyle varılan;
Bebeğimdin kundaklara sarılan;
Değer isem kırk yerinden kırılan;
İster elim olsun ister kol olsun…

Ali ALTINLI – 13/12/2013
Saat: 14:14