0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1459
Okunma

Sadece gözünü görseydim senin
Çekilmez kedere düşmezdim gülüm
Duymasam tadını yakan busenin
Zor gelmezdi bana ani ölüm.
Dersin ki; terkedip kurtulmalıyım
Vuslatın lezzeti öldürür beni
Ölümsüz olmaya yol bulmalıyım
İstemem peşimden her an geleni
Yarin emri deyip hürmet ederim
Sana itaatin saadeti var
Seni görmeye gayret ederim
Yaksa da hicranın büyüttüğü nar.
İnkarın ne kolay, geçen yılları
’Ben taze Nihal’im’deyip ey gülüm
Bize saadeti seçen yılları
’Unuttum ve lal’im ’deyip ey gülüm.
Tarihin ne hükmü var yar denilene
Ne vefa bulunur, ne aşk dilberde
Beni bir kerecik sar denilene
Pek elim bir azap düşer mahşerde.
Kederim İstanbul için sevdiğim
Bir daha göremez böyle sevda
Şu yüce gönlümden gel in sevdiğim
Olsun bu mektubum sana veda.
Halvet olduğumuz anlar avutur
Tamu kadar çetin yanan gönlümü
Belki senden güzel canlar avutur
Unutturur bana solmaz gülümü.
Mektubum götürsün seni maziye
Yadındaki her an ağlatsın gülüm
Bakmasın gözlerin yeni maziye
Dikenin gönlünü kanatsın gülüm.
Eslaf merhametli ve mahzuun idi
Yarine ah etmez,hep ah çekerdi
Gözüde gönlüde her dem hun idi
Yar için sayısız günah çeker idi.
Kıyamet yakındır, devran değişti
Ayrılık ardından bin ah getirir
Yar ile yaşanan hicran değişti
Bir anlık adavet aşkı bitirir.
Hilmi Kadıoğlu-İstanbul.
Zehra Çelik