Hilkatin suladığı renk ahenk demlikte sır.
Billurdan efsaneler nakış olur dudağa.
Kim bilir sürecektir bu güzellik kaç asır.
Kaç gönül düşecektir bu ibrişimden ağa.
Kitaplar yazdıracak çay efsunlu saatler.


Sözler buğulanacak her yudumda kimi dem.
Cama nakşedilecek gözlerin aydınlığı.
Rayihası olacak nazın yaraya merhem.
Bir gül handan edecek çay denilen hanlığı.
Mısralar dizdirecek çay efsunlu saatler.


Gül misalin gülüşü her yudum anılacak.
Gizemli zamanların şerhi demlikten neşet.
Camdan tebessüm eden gül misal sanılacak.
Başlayacak gönülde naz iklimine hicret.
Gamzeler süzdürecek çay efsunlu saatler.


Sükunet çay deminde demlenecek daima.
Sabahın tazeliği billur zaman masalı.
“Bir varmış bir yokmuşta” faniliğedir ima.
Olsa da ateşle su bu minvalde tasalı.
Tasayı bezdirecek çay efsunlu saatler.


Hasret bestelenecek gurbet elde her gece.
Yastık başıma diken yüreğime konuk gül.
Aşk da çay da tevafuk yazılıyor tek hece.
Suya işlendiğinden Leyla kokulu kakül,
Yaramı azdıracak çay efsunlu saatler.
Ankara,24.11.2013 İ.K