17
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1414
Okunma
Koklamak üzere ben gülizarda
Kızıl mı, beyaz mı,gülü şaşırdım
Anlatmak istedim şaşkınlığımı
O tatlı şiveyle, dili şaşırdım
Bilmek lazım ben de, o an ki hali
Şaşırmak, şaşkınlık bunun meali
Leylasın arayan,mecnun misali
Kızgım kum çölünde yolu şaşırdım
Aylar boyu sahralarda dolaştım
O ara saymadım, ben kaç çöl aştım
O çölden kurtulup nehre ulaştım
Çöl’e hatyat veren, Nil’i şaşırdım
Bir güzel sevdası gözümde tüttü
Ayrılık hasreti, canıma tetti
Öyle bir esti ki, ters yöne attı
Meltem mi, poyraz mı,yeli şaşırdım
Ben bu güzelliği görmedim niye
Kör kurşuna benzer sevdadır bu ya
Uzattı, ürkerek, sıkayım diye
Gözüne bakınca, el’i şaşırdım
O kara gözlerin del’eyler beni
Yalansız, riyasız,sevmişim seni
Dokunmak üzere mızrapla hani
Aklıma sen geldin tel’i şaşırdım
Lüzumsuz, gezersin bahçede bağda
Deli gönül böyle çırpınır ağda
Uğruna kaç tane aştığım dağda
Çam kekik kokan şu, bel’i şaşırdım
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
NASIL BAKIYOR
Hercai duygular sararken teni
Aldığım her nefes özlem kokuyor
Tarifsiz bir duygu kaplar ya hani
Bu sevda ateşi, nasıl yakıyor
Gün olup şu bahtım, gülecek diye
Benim de sevenim, olacak diye
Sessizce bir akşam, gelecek diye
Görsen yollarına, nasıl bakıyor
Bağrına o soğuk, taşları sarıp
Allı turnalardan, haberin sorup
Bazen tatlı tatlı, hayaller kurup
Bu senin sevdiğin hasret çekiyor
Özlem nöbetleri vermiyor aman
Bu sevda denilen yaman mı yaman
Hani uzun uzun, daldığı zaman
Uykusuz kaç defa şafak söküyor
Göğsüme yaslanıp, nefes alışın
Beklenmedik anda haber salışın
Aklına geldikçe, bakış, gülüşün
Uğrun uğrun gözden yaşın döküyor
Bu benim halimi, sen bilmiyorsun
Sen de benim gibi, hiç gülmüyorsun
Ümitler bitmiyor, sen gelmiyorsun
Çaresiz zamana, boyun büküyor
Bak gülün dalında bülbül ötmüyor
Gönül mutluluğu niye tatmıyor
Ne yapsa, ne etse, hasret bitmiyor
Lüzumsuz sayende, gazel okuyor
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
HERCAİ: 1. Hiçbir şeyde kararlı olmayan veya konudan konuya geçiveren (kimse), yeltek, gelgeç. 2. Aşkta değişken, vefasız.
5.0
100% (22)