1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1113
Okunma

-mıştım hep oysa ki...
savurmamışken zaman bizi
sen kaçardın hep,kovalayalım diye
kovalardık biz de...
oysa ki,
derin kuyular da değildik;
ve kuytular da...
evvelinden ertesine, sarkıkları türedi ;hazan bakışların..
hakim olamadık gönlümüze,
rüzgarın estiği yönlerde bulduk kendimizi...
yaprak da değildik üstelik
günahkar alınlarımızı güneş karartamamıştı,
adımlarımız kadar!...
-dın halbu ki sen..
savunmak zorunda kalmadın kendini
kaçardın köşe bucak, kalmayayım diye...
biz yakalayamazdık yine de...
vakta ki
sen kendini köşeler de bulana dek..
gözleri mahmur olan hep bendim
uykunun sonsuzluğu içinde bir noktada tükendim...
yüreğin hayallerle dolu cıvıl cıvıl bir serseriydin
ama en çok sen tuttun kendini aynı çizgide
her buluşma beni yıprattı içten içe
en kötüsü de hiç kıskançlık yoktu bende
hırpalamadım gayretimi en nihayetinde...
efsundu gözlerimize dokunan her güzellik
her güzeli bir sihiraz bir büyücü bildik...
-lardadır her zaman
kaybettiğin her yitik, aradığı yar ve beklediğin vesaire
tuttuğun dilek,yudumlamaya çalıştığın mutluluk...
hiç bir zaman böyle olmamıştık
bizim kurgumuzun dış kapısında duyuldu o sesler
şimdi çalınan hicazkar kürdi makamından nağmeler...
velev ki veledi topal doğmuş olsun ördeğin
ne çıkar ki?
tek gayesi karın doyurmak değil mi,
bizim gibi ruh doyurmak derdi mi var!...
sahi, bakayım ki doymuş mudur ruhum
o beni taşıyan yegane yurdum...
5.0
100% (12)