15
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1333
Okunma
Zerre kadar çekinmem dayılık taslayandan
Her kim sessiz sakinse odur kendinden emin
Hiç haz etmem sırtını inanca yaslayandan
Sözü doğru olanın neyine gerek yemin?
Korkarım kaleleri laf ile fethedenden
Aklım çıkar sürekli kendini methedenden!
Onurdan taviz verip zirvelere çıkılmaz
Her insanın olmalı kendince bir duruşu
Zemîne sağlam basan, dimdik olan yıkılmaz
Savuşturmayı bilir kahpece her vuruşu
Birkaç darbe alsa da farketmeden sırtına
Ne deprem sallar onu ne de hırçın fırtına
Bazıları dostunu yüzüne karşı över
"Senden iyisi yok" der, "sen ağasın, sen paşa"
Olmadığı ortamda tutar ardından söver
Onlar ki her güçlünün elinde olur maşa
Çıkar için her daim edenler yalakalık
Bence hepsi dayaklık ve dahî falakalık!
Kendini övüp durmaz özü sösü bir olan
Dostlarına bırakır meziyetinden bahsi
Mangaldan kül kaldırmaz, söylemez yalan dolan
Hayat takım oyunu, oynamak olmaz şahsî
Bazıları ortaya koymamıştır bir eser
Lâkin kendine yontar, mübârek sanki keser!
Kimi esir almışsa benlik denilen illet
O sürekli çalışır egosunu tatmine
Ondan medet ummasın ne vatan ne de millet
Ne namazına kanın, ne Kur’anı hatmine
Velhâsıl böylesinden ne hayır gelir ne şer
Onlar ki bu dünyaya boşuna gelmiş beşer.
25.Ekim.2013.
.
5.0
100% (9)