11
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1098
Okunma
Sıyrılmış düşlerimin kâbuslar sokağından
Uykumun kıyısında yalnızlığım soluyor
Benliğim bir namluya, yaslanmış şakağından
Yarınlar dünde kalmış, yaşanmadan soluyor
Akşam uzar gölgeler, sunar ölüm korkusu
Gece sinsice gezer, yollarda kurmuş pusu
Gündüzler şişelerde, kalmış şarap tortusu
Boşalan peymâneler, hayallerle doluyor
Bâd-ı sabâ nezdinde, yâr zülfü değmiş güle
Allanmış yanakları, davet işte bülbüle
Dikenine dolanmış, aşığı çeker çile
Gözündeki yaşlarla, goncasını suluyor
Bir kokuyken özlemim, şevk ile bir nefesten
Zincirlere vuruldum, kaçtığım her kafesten
Ayrılığın gürzünü, felek vurdukça kasten
Acım içime yangın, ilacım dem oluyor…
Erol URAZ 14.10.2013 Eskişehir
5.0
100% (13)