ikimizindi aynı tanrı
gökyüzü aynı,su aynı
fasıllar çok vakitti
geldiniz geleli
eski bir tangoydunuz
bileklerinize kadar entarili
yüzünüz,gözünüz boyalı
başınıza buyruktunuz
çok bilmiş edâlı
fiyongu sararmış cümlelerimdiniz
karşı adalı

aralık kalmış perdelerimin
mahremiyetiydiniz
saçak buzu ağustos sıcağımın
size saklanmış şiirdi fısıldadığım
sizindi bilirdiniz
o andınız
o geceydiniz,
saç diplerinizden ,parmak uçlarınıza
tutkunuz gözü kara
utangaçtı kaz tüyü yataklarınız,
el işli yastıklarıma

acabalara terliyen altüstlüğümün
deniz aşırı özlemleriydiniz
kulak memeleri çığırından çıkmış
gamzesi naz
günahı ten kokusu
ürkek dokunuşlarınızdaydı
nemli avuçların eğrisi,doğrusu
irileşmiş gözbebeklerinizde
boşvermiş bir suçluluk duygusu

tıkış,tıkış yalnızlığımın
şen, şakrak çoğuluydunuz
kocaman incisiydiniz istiridye kabuğumun
fildişi yelkenimdiniz
dantellimdiniz,
tüllüm,fistolumdunuz
bilinmedik bir köşemin,
kötü huyuydunuz
adımı yeniden atılmış
eski bir tangoydunuz...

(kollasi/hoşgeldin)
Bodrum
Demir Mutlugil