İHANETİN BIÇAĞI
Biliyorum yolumuz ayrı seninle,
Çıtı bile çıkmıyor yüreğimizin ,

ihanetin o çirkin sesi kulağına fısıldamış her şeyi,
ve sen dinlemişsin onun her dedigini…

oysa ben,
hiç kapanmadan gözlerimiz gece muhabbetlerinde,
sigara içerken yere düşürdügüm küle kızmanı sevdim

yorgun ,bitkin ve aç döndügüm evimizde
sofrada bana uzattıgın tuzluğu sevdim

kurumuş ve solgun dudaklarına bakarken,
öpüşümle cana getiren erkeksi heyecanlarımı sevdim

yağmurlu günlerde sana sarılırken,
pembe pudra kokunu içime çekişimi sevdim

herkes bir şeyler sever ve özler aşkın yollarında
daha saymamı ister misin,
gerek yok ,ben bendeki seni sevdim işte…

şimdi,
kafesten kafese konan güvercin gibi erkekliğim
uçuyorum,
seni bulabilecegim yüreklerin menziline

kaçak taşıyorum hislerimi,çoban yıldızı şahitliğinde
soruyorum seni gökyüzüne ,
diyorlar ki az önce buradaydı.

yine yetişemedim ,
gözyaşlarım traş olsun yüzümdeki sensizliğe
düşsün sensizliğin sakalları,
aşk dilencisi yolların üzerine...

açım bir lokma sevişlere,
şizofrenik hallerimi yedim güzel boynunun yerine
kurudu dilim damağım,
içemediğimiz tutkuları özledim ürpertili teninde

ama sen,ama sen kadın
bıçakladın,
kanatlı hayallerimin beyaz sedef kanatlarını
bıçakladın ,
küflü vakitlerde simurg kuşumun yüregini

aşk aşka bir kış vakti gelirken,
aşk aşktan bir yaz vakti gitti

sudaki bir balık olan senli günlerimin pullarını,
ihanetinin bıçağı ne güzelde kazıdı degil mi….
ŞAİRE ARZU GÜNAL /18.8.2013 06:42