3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
989
Okunma

Geçen her anı zamanımızdan ömrümüzden çalıyor dönüp bir bakarız ki neler geride kalmış aklımız şaşa kalıyor. Dem dem hüzünlenir gözler sağanaklarında gölgelenir kirpikler hayata dair ne varsa vakit geldiğinde sararmış yaprakların döküldüğünü görür ve deriz ki bu gün Eylülden bir yaprak çaldık ve yüreğimize tablo gibi astık hüzne çalan bakışlarla... Filiz AKTAŞ/Kaleminden bir kaç satırdı gönüllere nakşeden...Saygılar
Çocukluğum durur geçen yılların ardında
Giz perdesini aralasaydım son bir defa
Yalnızlığım görünürdü ak, pak kundağında
Sanki; masumiyetin fecri yırtılır bugün
Yaz, gönül yarasını kalem yaz derse gönül
Çekilen cefa vefasızdan olursa ödül
Mahzeninde yandı tutuştu hüzün kandiller
Sanki ;yüreğimde kor güller yandı, kül bugün
Akıl şaşa kalır farkı kalmaz/ki deliden
Ne çekti şu fukara Aktaş zalim gönülden
Ömrü geldi geçti vakitsiz o sürgünlerden
Sanki; hazan yapraklarıydı bir Eylül bugün
1/Eylül/2013
5.0
100% (1)