23
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1501
Okunma
Nasılda hıçkırıyor, duydun mu yâr, figanı
Boynu büküktür gülün bülbülünü arıyor
Taktığı ince kemer, Romanovdan ruganı
Sanki hasretmiş gibi, beli nasıl sarıyor
Sevda ateşlerinde, deli yürek yanarken
Kuruyan şu dudağım, yâr ismini anarken
Göremeyince seni, bakışlarım donarken
Hasret rüzgarlarında göz yaşlarım kuruyor
Askıda kaldı sanki, sevda üzre sözlerim
Şimal yıldızı gibi gözlerinde gözlerim
Ey sevgili bir bilsen, seni nasıl özlerim
Gülümseyen hislerim her gün dibe vuruyor
Bu özlemdir gün boyu,hırsla başımda esen
Ben olmadım sevgili, aşktan ümidi kesen
Gündüzümde sen varsın,gecelerde yine sen
Değişmeyen hayalin hep karşımda duruyor
Bitsin artık işkence, her gün dua ederim
Yeter ki sen mutlu ol, başım alıp giderim
Değişmedi yıllarca, benim makus kaderim
Sanki kara örümcek, hasret ağı örüyor
Petekte bal yapsaydım, bende coşup arıyla
Güler mi dudaklarım, şu gönlün efkarıyla
Ne zaman karşılaşsam, dost dediğim biriyle
Nerdesin ey sevgili, gören seni soruyor
İnsanlardan hep kaçtı, göz yaşın saklamaktan
Gına getirdi gına, postayı yoklamaktan
Bu Lüzumsuz bilesin, yoruldu beklemekten
Senin dertli sevdiğin, her geçen gün eriyor
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
Romanov : Rusya’da yetiştirilen, derisi çok kıymetli koyun
Rugan : Parlak deri
5.0
100% (24)