12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1089
Okunma
Hallaçla geçmişimizi çırpıp saçan,
beynime yumru olmuş sarınan,
yüreğimde çarpıp duran,
damarlarımdan kan yerine gezinen
sen değil misin?
Her şeyi kuytunda , gizinde
tek başına yaşayan
gözümde ,
beynimde ,
yüreğimde
onulmaz zuhurlara neden
sen değil misin?
Deli çaylar gibi yaşarken
gençliğimi yar başından atan
altından
elleri açan
sen değil misin?
İmgelerimi karartan ,
‘çok hissederken zerre yaşamama’
neden
sen değil misin?
Gözlerimi solduran ,
Sözlerimi donduran ,
Ayrılmaları ağlatan ,
kavuşmaları aldatan,
Zamanı zamana sardıran,
Kızıl yeleli hüsranım sen değil misin?
Söyle bana!
Söyle;
İçime yayılan koyu karanlığın ışığı sen misin?