4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma
at bütün hırçınlıklarını yana,hırsından saçını başını yolma
gel geç karşıma,o dagıtası saçlarını güzelce tara
misler gibi giyin saygınlığın ,kadınlığın elbisesini
kokular sürün tenine sadakatin kulluk halinden bir damla
çayında demlenmesine az kaldı zaten,
verandada gözlerimizi içerken,yad edelim aşkı
ikindi yağmurlarının kokusunu çekip,
sarımsak tarlalarını izleyelim seninle
iç çekişmelerimizin müsebbibi kahkalarımıza eş olsun,
gizli hançerleri karıştırmayalım çayımızla,
erisin gitsin şeker niyetine kattığımız kelimeler ,
yudumlayalım huşu içinde hislerimizi ,içimize aksın
ben sana bakayım,sen saksıdaki mavi ortancaya
geç kalınmış pişmanlıklara dalarsan bakarken,
bir acı olmasın kördügüm gibi boğazında
gel pişmanlıklarını sokalım kırmızı bir şişenin içine,
bir yandan gömerken ,bir yandan çayıda soğutmayalım,
aşkın güzelliklerini hayal ederken ,seyre dalarken
avuç içi gibi gıdıklandı dudaklarım seni öpmek isteğimden,
tekleştikçe,çiftini arayan bir adam olmaktan bıktım.
ellerim uyuşuk,sensiz tırnaklarım parmaksız olmasın
uzat çay bardağını dokunayım ellerine,cana gelsinler
böyle yanyana oturmuşken uzaklarda olmanı istemiyorum benden
hava degişimi iyi gelir teninin kısmetine,diz kapaklarını sakın örtme
çay bardagında kalan bir ruj lekesi olma gidersen baktıkça baktıgım
neyse çok uzattım bir bardak çay daha alırmısın.......şaire arzu günal /21.8. 2013
5.0
100% (5)