Kurtuluş

Bir şehre vardım ki kurbiyet yurdu,
Ayrı gayrı denen, elden kurtuldum.
Fırtınalar dindi, kasırga durdu,
Hoyrat hoyrat esen yelden kurtuldum.

Ne güzel yazılmış, ilahi yazım,
Bundan öte bize Can’da ne lazım,
Vas-lı yar olunca, dut dalı sazım,
Göğsüme gerilmiş telden kurtuldum.

Takatim kesilip düşmüşken bitap,
Kulağıma geldi o ulu hitap,
Bu gün okuduğum bir başka kitap,
Topla çıkart çarptan, Böl.den kurtuldum.

Açtı hazineyi döktü önüme,
Bayram adı verdi düğün günüme,
Şükür kulluk düştü, gerçek ünüme,
Bülbülden dikenden gülden kurtuldum.

Önce ciğerimi, yakıp dağladı,
Sonrada zincirle beni bağladı,
Kendi kaynağından, sular çağladı,
Çaylardan ırmaktan gölden kurtuldum.

Evvelce yolumuz dikti yokuştu,
Bekasına erdik, düzlük oluştu,
Her ne var âlemde, Rab’ca konuştu,
Esrara yabancı, dilden kurtuldum.

Dostun sarayına vardı varalı,
Nerede bilmem ki, eski yaralı,
Çorak bahtımızı derya saralı,
Seraplarla dolu çölden kurtuldum.

20.08.2013...Mustafa Yaralı