1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1189
Okunma

Aşk
Bazen bin bir renge boyanır
Candandır kandandır
Tene işler nakış nakış
Cenneti işaret ettirir bir bakış
Buluşmalar da zamanın mayasıdır
Eski bir nar ağacı
En eski bir türküdür
Dilden dile dolanan öyküdür
Aşkın kıskacında
Divana eder de nefes aldırmaz
O yardan başkasına gözleri doldurmaz
Sesini soluğunu keser
Eski bir yar ağacı
Kavurucu yaz akşamında
Aşka tutulacaktır genç yaşında
Bir güzelin gözlerinin peşinde
Dolanıp dururken
Ansızın yanacaktır ah ateşinde
Bağrına basacaktır
Eski bir âh-ü zâr ağacı
Kolay kolay beraat ettirmez aşk mahkemesi
Delildir yarin sesi sıcacık nefesi
Ölmeden ölmüştür bundan dolayı nicesi
Yar infazında anlarsın ki
Bir elveda da saklıdır
Eski bir darağacı
Aşka çöl deyip geçme üşütür
Buz dağında olsanda yakar kavurur
Bazen kul eder
Bazen gül bazen bülbül
Ama gönülden bağlananları
Kül eder
Eski bir har ağacı
Yusuf Usuğ
5.0
100% (4)