1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2051
Okunma

Uzatsam tutar mısın elimi
alır mısın beni bu kör kuyudan
ömür dediğin bir uçumluk kuş
bir adımlık düş
hazan rüzgarları esiyor şimdi bu şehirde
savurup duruyor oradan oraya beni
köküne küsmüş ağaçlar gibiyim
içim dışım kahır
düşleri parçalanmış bir üçgenin ortasında umarsız kaldım
koca koca taşlarla vuruldu kalbim
yalnız, yaralı ve yorgun
sevinci hırpalanmış bir çocuğun gözlerindeki damlayım..
.
acılar ayaz, acılar buz gibi soğuk, dinmiyor sızım
üşüyorum
ışığı olmayan kör karanlığa gömdüm hayellerimi
bütün yıldızlar söndü
bütün sevinçler öldü
sarıl ey sevdasına yandığım hayat
yalvarmaktan yoruldum
bir nefeslik yaşam ödünç ver...
şimdi bir köşede bükükse boynum
gülmüyorsam
sür saçlarını yaralarıma
yeter bu küsmüşlük
yeter bu üşümüşlük
ser üzerime güneşini
ısınayım
sapı sedef bıçaklarla dağlanmış uykum
uykusuzum
koy yorgun başımı göğsüne uyuyayım
yıllar acımasız, yollar dikenli, dizler dermansız
yamaya yamaya giyiyorum üzerime her gün hayatı
sürüne sürüne yürüyorum yürüdüğüm yerde
ayaklarım kan revan içinde
hiçbir bahçe kucak açmıyor içimdeki yaralı çiçeğe
bir nefeslik yaşam ödünç ver ey hayat
koy yorgun başımı göğsüne dinleneyim.
Nuri CAN
5.0
100% (4)