5
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1579
Okunma

turkuvaz suların içindeki yatta
bir sağa bir sola
yatarak sal/lanıyorum;
gözlerin geçiyor gözlerimden
sevdaya bulanıyor,
seninle ballanıyorum...
forsalarca çaresiz yüreğim,
korsan bandıralı
pupa yelken gemilerde
paçavraya dönen ümitler
savruluyor direklerde...
geceler boyu ay şavkırdı sularda
hani sen bir deniz kızıydın
dökülürdün pul pul yakamozlarla
en saydam, en berrak
en tatlı düşlerime belerdim seni;
şimdi hangi uzak sahillerdesin
bir açılıp bir kapanan gözlerinle
efil efil serin esen
meltem yellerinde misin;
seni b/aşka hangi rüzgâr akdenizce anlatabilir?!
denizlere kavuşurken nehirler
içim sana akar
tatlı sular tuzlu suya karışır
aşkın beni zehirler...
biliyor musun, sen hiç büyümedin
hep onyedi yaşındasın
akdeniz seninle dolacak;
hani mavi ay’lı gecelerin
dili olsa konuşsa
düşse yine sulara şavkın
bilki sahili döğen suların
köpük köpük gözyaşındasın...
kaça bölsem seni kaça
kumlar seni heceler
yüreğimdesin paramparça...
andıkça seni, çıldırırdım geceleri
zaman bir ok gibi
bir uçtan bir uca
delip geçerken yüreğimi
her yan aşkla yanar
her an seni anardım
hangi kenarda
kıyıda köşede beklesem
içimde hep sen kanardın;
hâlâ öylesin ay güzeli sevda seli...
Şaban AKTAŞ
28.07.2013 - TİTREYENGÖL / SORGUN