0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1196
Okunma

Antik dönem mumyaları gibi canlarımız,
Kat kat bezlere sarılı ruhlarımız,
Ondan olmalı, düzgün nefes alamayışımız,
Ondan olmalı, sürekli depresyonda,
Huzursuz olma halimiz.
Kundakla başlıyor, mumyalama işlemimiz,
İlk mumyacımız annemiz,
Niyet iyi de olsa, el kol bağlı, bir sıfır yeniğiz
Kundak ile başlıyor, pre dönem,
Başlıyoruz özgürlüğe men cezamız,
Sebep;
Doğarken ağlamamız,
Yemek yemekten, gülmeye,
En sıradan reflekslerimiz, mumyalama
İşlemine tabi,
Özgür olmak seçeneği yok ruhlarımızın,
Her şeyi kurala kaideye bağlamak,
İnsana özgü bir ilkelliktir yazık ki
Genele benzemek istemeyen,
Özgür olmaya çalışan ruhlara,
Vurulan yafta;
Delilik…
Kat kat sarılı ruhlar,
Bunları sabitlemek için dökülen balmumu,
Adet, gelenek, töre,
Şeytan üçgeni,
Ve bu üçgende ruhlar köle.
Ruh sabitlenirse, anlamadığı bezlerle,
Nasıl doğru düşünebilir ki, beyni,
Ve düşünemeyen beyni,
Nasıl kul,
Nasıl birey ve nasıl insan olabilir ki?
Beden ve ruhlar uyumsuz artık,
Senkron değil hareketlerimiz,
Beden özgür sanırken kendini,
Ruhunun çaputlarına dolanmakta,
Ruh yön göstermek istedikçe bedene,
Dikenli tellere takılmakta,
Mumyalı ruhlar, kalbin düşmanı,
Sevdalar, bezlere takılmakta,
Sevgisiz bu gezegen, nefes alamamakta,
Ruhlarımızı özgür bırakmak zorundayız,
Ki o özgürlük ki,
Bizi birey,
Ve bizi insan yapsın.
……………………..
31.07.2013
……………………..
5.0
100% (2)