11
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1434
Okunma
Ey Benim Kayıp Gül’ üm;
Sen ki; açmaya niyetlenmiş;
Tohumken Kayıp Gül olmaya namzet
Kevser Havuzunun feyzi ve nuruyla
Sinesi ve yüreği dipdiri olan ve
Dili şeker şerbet döken,
Kaleme ismini veren Sevgili;
Bu öyle bir aşk ki,
Aşkımın gidişatına bir yön vererek bana
Destanlar söylettin
Geçmişten aydınlık yarınlarıma.
Öyle bir hamurun var ki senin
Kıblene yönelenler;
Unutur derdi, tasayı ve gamı
Bahtsızlar; kervanın yönünü çevirir
Al yanaklı kırmızı, sarı, beyaz ve mavi yüzüne
O dırahşan cemaline müştak olmak için.
İçtiğin aşk şarabını tatlandıran ve
Şu alemi kavuran aşkının ateşi
Hani ilk kez üzerine giydiğin
Bir Şubat ayının tatlı esintisi.
Kalbine giden, orada yer edinen
O cezb edici aşk tohumlarının ekili bulunduğu
Zambaklarla bezeli vadilerinde
Aşk şarabını içenler geride
Aşk şişelerinin kırıklarını bırakırlar heyecandan.
Tahtına oturmak isteyenler;
Aşkının alevinde yanarlar hep
Çöldeki kumlar adedince
Hüzün ve yasa boğulurlar ardısıra.
Her bir gül, her bir çiçek
Kayıp Gül olmak için yarışır şu cihanda.
Öyle bir gönül köşkün var ki senin;
Sohbetlerin canan oluyor
Gecelerin o en tenha saatlerinde
Aşıklar cezbeye kapılıyor
Dudaklarından dökülen nağmelerinde.
Maşuklar sıra sıra kapıda;
Öpecekler dikenden eteğini;
Kayıp Gül’ ün kokusunu doldurup şişelere
Hapsetmek isteyecekler kanlı çadırın içine.
Öyle bir sesleniştiki senin ki;
Bela arayan gelsin,
Maşuk benim yanımda ahali!
Gülümün kokusuyla sarmaş dolaş
Ateş topu isteyenler duysun
Maşuk benimle ahali!
Ve herkeste bir telaş.
Sen ki Kayıp Gül’ üm;
Bir bayram sabahı gibi doğdun içime
Zemheri soğuğun köşkü Şubat’ ın incisinde
Doğumundan dolayı
Hem ay açtı, hem de güneş doğdu.
Binek atındı yıldız, Samanyolu bahçen
Galaksilerde yarıştın
Kokun sanki yasemen.
Öyle bir isim ki seninkisi;
Kayıp Gül derler adına
Belkıs’ ın tahtı bile
Vız gelir senin şanına.
Aşk kaderdir esasen Kayıp Gül’ üm
kader bizim lehimize otağını kuruverdi,
Kelebeklerin ömrüne 3 değil, bir asrı
Alın bu da bizden size hediye eyledi.
Şiir gibi yaşam bizimkisi,
Sundu kader bize,
Elmas kaselerle içirdi
Ali Baba Mekanındaki
O buse makamlarının iksirini.
Kayıp Gül’ ün gemisi ki;
Tufandan kaçanlar binmişti
Kimisi bir beyit, kimisi şiirde bir mana idi.
Efsunluydun sanki toprakta,
Dışarıya çıkmaya can atarken; dikenlerin ağlıyordu
Ahu figan eyleyip;
Hem de tomurcuklarındaki rahlenden.
Tek bir vücut olacaktı, tek bir ruh ve hayal
Gönüllerde yeşerdi, billur renkli gonca saray.
Ey Kayıp Gül’ üm;
Sen ki; benim gönül mabedimi ışıldatan,
Yandıkça parıldayan bir nevbahar müjdecisi,
Aleme; bu da benden diyerek bir hıdrellez şenliği,
Kokundan mest olup baygın hale gelen
Bir mecnunun dilindeki duasısın.
Rengini sen verirsin yeşilliğe,
Leylaklar utanır yanında kokusunu salmaya
Her gonca izin alır edebinden;
Senin yanında açmaya.
İşte, bir garip yolcuyum,
üzüntü de var gam ve kederle birlikte huzur
Bu şiir benden sana gelsin oku;
Mehtabın altında kıl benimle huzur.
Murat AYDIN
30 Temmuz 2013-Bursa
5.0
100% (11)