Öyle bir bollaşır yüreğe sığmaz
Sevda beş arşınlı güllü basmadan
Bulutlar sözleşmiş evsize yağmaz
Mecnun çöllerinde dili kasmadan


Baharda iğdeler çalıdan kanar
Açmasa yapraklar gönül dağında
Alıçlar duvaklı kınalar yanar
Sevdalar asılır ömür bağında


Çevirin başımı dargınım dünden
Öyle sızlanarak girmem kafese
Güneş üşüyorken ağlamam günden
Bin kez erisem de girmem nefese


Böyle gidişlere can kurban canım
Helal lokmalardır varlık nedenim
Sızlasa ciğerim erimez kanım
Ölüm kurtuluştur nazik bedenim


Kanada yön veren dilim damağım
Rotası çizilmiş baharlar dargın
Yüzdeki pembedir alım yanağım
Buseler önünde ballarım kırgın


Hayata geldim de yüz karaladım
Irmağa sevgimin canını verdim
Hoyrat kapılarda el araladım
Sözlerim biçildi bedeni serdim


Unutma gidenler çiçekli döner
Kavuşmak maşuka mahşer yerinde
Elleri topraktan doymuşsa söner
Miski amberlerde aşkın serinde


Üzmeyin sevdamın sırma saçını
Telleri taralı tüm cananları
Yüreği yamalı bulgur baçını
Kendini büyütüp kar sananları