Sakin
Ve sessizce
Islanmayı hayal etmek bile

Var olan
Yangınların soluğunda yaşamak

Esenin de
Var olmayı başarmak
İsminin mahlasında nefesi duymak

Kuruyan
Bu yüreğim de neşem olman
Aşkın iksir-i arını ülfeti içinde anman

Yanmayan
Bir mumun ışığında
Ten ve beden zaviyesinden kurtulmak

Senin şadında
Yaşanası düüşlerde uyumak
Sana olan hasretin ahıyla soluksuz kalmak

Çölde
Serabın meşakatini
Terennüm ederek anmak, halde yaşamaktır

Neyleyim ki
Tenimi okşarken
İzlerini sürdüğün ve birgün gideceğim toprağı

Güneşle sel olmayı
Sensizlik ikliminde nefes almayı, yalnız kalmayı

Pelikanda
Aradığım manayı
Serencamda yaşadığım bir bühtan olan feryadı

Hıçkırırken
Yürek yelpazem
Delinirken, sancılar haşyetini terennüm ederken

Ne sel tanır
Ne de güneşle anlamlaşır
Senin yüreğinde doğmadıkça bu kalbim neye inanır

Bilemem ki
Artık kimlerin gönlünde olur
Ve sen git melaline katıl, hasretinle kahır ile anıl

Arz-ı cihanın
Sessizliğinden neşet eden figan, ne vakit duyulur
Neden yazarız ve duygumuzu aşikar eder, ağlarız

Umutsuz
Bir aşkı niçin mütemadiyen ararız
Sukut içinde bir ahenk gibi akan yaşları niye anlatırız

Olmayacaksa bir çare
Senin için aşkının esintisini söyle niçin anarız
Saldığın onca renklerlin her lahzasıyla güfetsini yaparız

Senin için
Ve senin aşkınla yaşamak
Bilmem ki niçin, aklım ve izan bu hal üzre nasıl hesap için




Mustafa Cilasun