11
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1738
Okunma
ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ...(seçmeler)
Nağmeyi iyi dinle keman yürek dağlarken.
Destini bolca doldur derelerin çağlarken.
Son köprüden geçerken sakın susadım deme;
Ne su veren bulunur, ne yaş silen ağlarken!
Bakın koca âleme; çeşit çeşit insan var.
Kimine dünya koca, kimisine çok da dar.
Bilhassa bir hesapta yanlışlık olsa gerek:
Hakkı geçen zarar der, hak yiyenler ise kâr...
Tatlıca gönül almak kolay gelmişse dile...
Saf yaratılan rûhun tanımamışsa hile....
Yoksula son azıktan verdinse bir parçacık;
İşin tamam sayılır, cennete girdin bile!
Hem alıp hem verirken helal olmalı akit.
Varsa burada borcun hiç bekletme ver nakit.
Hak geçirdinse kasten, boşadır tüm inancın:
Ha hergün oruçlu ol, ha namaz kıl kırk vakit!
Ben, sanardım ki şahsım büyük bir adam imiş.
Bir de ne duysam iyi; sonum toprak dam imiş.
Keşke bununla kalsa, dostlar; yandım ağladım:
Meğer asıl konağım kuru tahta çam imiş.
Belki adam sayarlar kıyâfetimden diye,
Allı pullu giyindim vardım doğru camiye.
Baktım ki bir zengini kabire gönderirler:
Verdiklerini gördüm: Beş kulaç bez hediye.
Kederli’yi dinle dur, kederi atacaksan.
Git kendine mezar kaz, boş durup yatacaksan.
Bedeline paha biç, boşa harcama anı;
Bana hemen haber ver, vaktini satacaksan!
............
Dünya malı, şan, şöhret; elimizin kiridir.
Yiğit denecek kişi gerçek seven biridir.
Bu âlemin sefâsı yine burda kalacak;
Zurnanın zırt dediği yer kıyâmet yeridir!
Kederli©Almanya, 1998-2007
(Kedernâme, seçmeler)