2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1426
Okunma

VAVEYLA
Ey! Siyah gözlerinde gökleri sağdığım yâr!
Ey! Gül olup eline usulca yağdığım yâr!
Ey! Şekvâlı gönlümün kanadı kırık kuşu,
Ey! Şu garip ömrümün çileli,sarp yokuşu,
Sanma! Ateş-i firkat bende geçici bir yük,
Bu öyle bir ateş ki; gölgesinden de büyük...
Mülteci düşlerime kök salar her geçen gün,
Ruhum bir mum alevi ,yangını (is)e sürgün.
Üfledikçe büyüyor,dalga dalga ve kat kat,
Şaştım kaldım gönlüme; bu nasıl bir sadakat!
Yoksa sığ denizlerden ummana bir yol mu var?
Ki; gönlümde göveren hislerim umman kadar...
Nere gitsem hasretle seni arar bir yanım,
Her nesnenin özünde senden bir ses duyarım,
Kaybettiğim şuurum kulak kesilir gene,
Efsunlanmışçasına takılırken gölgene;
Değişir hayatımın baştan sona ak rengi,
Yaşamak ta ölmek te derin bir ince çizgi...
Ey! Ebabil kuşunun yüreğindeki çığlık,
Ey! Gece seccademe akan yaş; ılık ılık,
Ey! Elleri gül,leylak,nergis kokulu bahar,
Ey! Başımda delice esen o kadim rüzgar,
Ben ki; Sabır taşından sana güller elerim,
Savrulurken zülfünden yerlere buselerim...
Bazen gemi olursun,bazen bir sadık liman.
Gözlerimin buharı gam demlediği zaman;
Şerha şerha süzülür gözlerime gözlerin,
En kesif duygularda yiter gölge izlerin,
İşte o an gönlümü uyutur bir dar hamak,
Sevdan ölmeden önce kaç ölümü yaşamak..
İbrahim vedat ÇARPAR
5.0
100% (3)