1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1035
Okunma

Çaresiz sürgünlerinde kaybolmuşum
Yıldızların limanındaki zamansın
Denizlerim senin kıyılarında uyur
Bırak ellerini kalbimde kalsın
Firkat gemisi gidince sanma dönerim
Her şey boş ve anlamsız kalbimde
Beyhude dünyada aşkımız kalmamış
Leylakların meltemli rüyasına dalmışım
Katlanırdım aşkın büyülü hazan gülüşüne
Şimdi firkatin gülleri sonbahar bahçesinde
Aşkımız sahil kahvesindeki tahta masalarda
Hüzzam şarkılarımız balıkçı kulübelerinde
Sahilin masaları kederin renklerini kuşanmıştı
Zamanın meyhanesinde anıların ıslıkları çalıyordu
Kalbin yazlık meyhanesinde sürgün mevsimi
Yıldız limanları denizin kanserine düşmüş
Zaman çocuksu gülüşleriyle oynaşıyordu
Yorgun ümitler kalbin sürgünlük heybesinde
Göğün heybesinden yıldız çiçekleri saçılmış
Nilüferler meyhane havuzuna düşmüştü
Zamanın yelkenleri hayal denizine akıyordu
Hicran kahvesi kalbin harmanına zincirlenmiş
Ayın yelkenleri kalbimin havuzuna düşmüş
Rüyalar gecenin maviliğinde sürgünken
Meyhane masasına akşam güneşi konaklamıştı
Sürgün rüzgârları söğütlerde dinleniyordu
Oyuncak kalpler aşkın kanserini kuşatmış
Kadife gülüşler meltemli rüyalarını saçacak
Rüzgâr salıncağı kalbin meyhanesine takılmış
Sürgün gökkuşakları hatıra fotoğrafıma doğmuş
Bulut sandalları denizin ufuk dalyanında
Firkatin akşamı suyun ışık uykusuna kapılmış
5.0
100% (2)