Çok yükseklerden geldim girdim anne rahmine
Oradan çıkmak için gayret ettim yoruldum!
Uyudum, uyandım ve yürüdüm bastım çime
Düşe, kalka hayata hızla gittim yoruldum!


Aman ağlama diye girdi koluma ablam
Kara çocuğum dedi nazile sevdi halam
Sokaklardaki kedi, köpekler tatlı belam
Elimde eğri değnek davar güttüm yoruldum!


Yaşımız yedi oldu okulumuza koştuk
Giydik önlük, yakalık sevincimizden coştuk
Sınıf da öğretmenle, arkadaşlarla hoştuk
Diplomayı alırken stres attım yoruldum!


Daha oyun çağında dünya omzuma bindi
Hayatın meşakkati masum ruhuma sindi
Durumu kavradıkça esen fırtınam dindi
Gençliğimde deryaya daldım, battım yoruldum!


Askerlik çağım geldi karışık sevinç, hüzün
Henüz başladık fakat düşündüm hemen izin
Deli dolu mizacım orada buldu sükûn
O bitti her şey gibi, bende bittim yoruldum!


Dediler nişan, düğün ondan sonra da bir iş
Artık bağcık boynumda, hanım ediyor teftiş
Çocuklar daha başka, onlar zaten müfettiş
Yemeklerime sabır tuzu kattım yoruldum!


Günler çabucak geçti dediler emeklisin
Artık çalışamazsın bedava yemeklisin
Pamuk ipliği ile hayata ilmeklisin
Geçmişi gram gram her gün tarttım yoruldum!


Karar verdim vaktimi doldurmaya şiirle
Kavga edeyim dedim adaletsizlikle, kirle
Fakat yapamadım kim! Eş, dost olur fakirle
Uzandım yatağıma mecbur yattım yoruldum!


Velhasıl yorgun geldim ve gidiyorum yorgun
Kimselere küsmedim, kimseye değil dargın
Nefsimin hilesine, sadece ona kırgın
Günah denen vebayı şevkle tattım yoruldum!



Salih Yıldız…03.06.2013



.