BAŞBUĞ’UM

Doksan yedi senesi nisan başında,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…
Cümle Ülküdaşın gözlerinin yaşında,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…

Dört bir yandan Türkistan elleri ile,
Türk Ozanının buruk çalan telleri ile,
Kocatepe’yi dolduran insan selleri ile,
Uğurladık seni uçmağa Başbuğ’um…

Yetim kaldı dünyadaki Türk yurdu,
Gözü yaşlı bıraktın tüm Bozkurdu,
Zamansız gidişin bizi gönülden vurdu,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…

O soğukta kar ile abdest alanlar oldu,
Her kesimden sana dûa, salanlar oldu,
Ülkücülerin hepsi Gül’dü, solanlar oldu,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…

Duyurdu acı haberi Bayındır Tıp Merkezi,
Bir araya getirdin Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i,
O kara günde kucaklaştırdın sen herkezi,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…

Ölüm tarihini yazmaya varmadı elimiz,
Koptu kolumuz kanadımız, kırıldı belimiz,
Doldurdu Ankara’yı gözyaşları selimiz,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…

Görmedi insanlık böyle bir mahşer,
O kara nisan gününde şaşkındı beşer,
Türkeş, Ülküdaşların kalbinde yaşar,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…

Tanımak isterdim ama nasip olmadı,
Tanımadım ya kalbim huzur bulmadı,
Gidişini sağ sol duymayan kalmadı,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…

Farsak-Oğlu ‘ m Nisanlar karadır bana,
Dört nisanlarda sessiz çığlık nârâdır bana,
Unutmak seni Başbuğum, yaradır bana,
Uğurladık seni Uçmağa Başbuğ’um…

Farsak-Oğlu ( Emrah ALKIŞ )
26.05.2013