0
Yorum
2
Beğeni
3,0
Puan
953
Okunma
bir pencere önünde sayıyordu günleri
ne geleni var idi
ne de ondan gideni..
soluk almak nafile
vermek daha da zordu
kaçışının nedeni
sorulmak bilmiyordu...
kuşlar ona ötüşür
dağlar ona eserdi
o ılımlı sesini bir de rüzgar keserdi
ne aynaya bakardı, ne yüzüne küserdi
bir garip insandı ki
kırılmak bilmiyordu...
içindeki özlemler gözlerini aldırır
sonra durduğu yerden alemlere daldırır
oynamayan kolunu sanki biraz kaldırır
parmağıyla ALLAH der
yorulmak bilmiyordu...
başı hep kalabalık ruhu yalnız bir kuldu
baktı insanlık ölmüş kendini camda buldu
pencere gülü gibi gün vurdukça o soldu
yinede geçmişine
darılmak bilmiyordu...
o dünyaya aitlik kahretse de içini
harcamıştı ömrünün bilmez kaçta kaçını
eğer kalp taşıyorsa anlamıştır suçunu
SEHER çook hedef aldı
vurulmak bilmiyordu...
çevirmedi önüne yanlı kader makası
içindeki bu çığlık yokluğun son vakası
olmuyor bak dese de felek ömrün takası
sabır taşı yüreği
yarılmak bilmiyordu ...
düşündeki hayali bin vuslata bedeldi
hasretliğin acısı hergün bağrını deldi
o sustukça kahretti gözleri dile geldi
içindeki fırtına
durulmak bilmiyordu...
hayat denilen gaye dünyaya sığmıyordu
hatta erken anlayıp,
gönlünü AŞK a yordu
herkesler onun gibi genç ömrünü yakmadı
o kendini terkedip, amana bırakmadı
ömür Aşk-ı münteha
vakit baştan durmuştu
zorlasan da bir daha
kurulmak bilmiyordu...
SEHER EMRULLAHOĞLU 24.05.2013
3.0
100% (1)