Çok şey oldu be Hasan, hangisinden başlasam
Deniz fenerinden mi,
minnâcık bir yattan mı?
Üç beş çakal çıkıyor her nereyi taşlasam
Hediye ziynetlerden, beleş saf kan attan mı?

Neredeyse kaldırıp pırlantadan vergiyi
Muhterem damat beye menfaat sağladılar
Sonra armağan edip gazete ve dergiyi
Ardından bir de tv kanalı bağladılar

Medyaya oynadılar oyunların hasını
En büyük cezâ ile tarihe nam saldılar
Hem yazılı hem görsel, yâni bütün basını
Önce iflâs ettirip sonra satın aldılar

Velhâsıl bir şekilde tüm medyayı susturup
Sonra aydın kesime geçirdiler çengeli
Rütbeli subayları hapsedip, kan kusturup
Birer birer çektiler yollarından engeli

Sence tesâdüf müdür inşaat patlaması?
Yoksa dünürlerine yapılan bir jest midir?
Yandaşların hep bir üst sınıfa atlaması
Karşıt işadamına gösterilen rest midir?

Zorla grip ettiler bir hayvanı her sene
Çöpe giden aşıyla büyük voli vurdular
Sonra musallat oldu kırım kongolu kene
Velhâsıl vatandaşı korkuttular durdular

"Anadolu kaplanı" diye diye şişirip
Birkaç şirket üstünden vatandaşı soydular
Birileri tutarken birileri pişirip
Bu milletin hakkını yiye yiye doydular

Şöyle bir bak be Hasan, birazcık düşün durup
Satılmadık ne baraj, ne yol ne köprü kaldı
Tek tek peşkeş çektiler türlü kumpaslar kurup
Mâdem külli zarardı, gevurlar niye aldı?

Türk’e kuyu kazanın mezarını kazarım
Kayıtlıdır suçları hem de ilk günden beri
Şimdi hoşçakal Hasan, sonra yine yazarım
Üç beş şiirle bitmez, sürer gider bu serî.

Mustafa Çetiner/24mayısikibin13.

.