2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1035
Okunma
Bülbülle kargayı aynı tutmazdım
Gönül bağlarının gülü olsaydım
Tutuşup kimseyi kora atmazdım
Sönmüş alevlerin külü olsaydım
Çalışır kazanır haram yiyemem
Dost kara giyerken allar giyemem
Ahım çocuğundan çıksın diyemem
Yılanın akrebin dili olsaydım
Aldığım ilimle amel ederdim
Vaktinde işime gelir giderdim
Yalnızca nefsime nefret güderim
Herkesin gözünde deli olsaydım
Dikeni var diye soldurmam gülü
Menfaat uğruna yoldurmam gülü
Üzemem bağımda öten bülbülü
Konduğu ağacın dalı olsaydım
Kendini bilene kucak açarım
Gönül incitmekten uzak kaçarım
Gittiğim her yere neşe saçarım
Dağların kırların yeli olsaydım
Yaşı ayırırım kuru yakarken
Hayır düşünürüm yüze bakarken
Yarları uçurmam coşup akarken
Dicle’nin Fırat’ın seli olsaydım
Kapatmam kapımı gelen kullara
Çatmam kaşlarımı gülen kullara
Yarı yoldan dönmem düşsem yollara
Yoldaşın sırtında çulu olsaydım
Hangi padişahın ömrü bitmedi
Kim var ki gelip de geri gitmedi
Gönül kazanmaya gücüm yetmedi
Hakkın affedilen kulu olsaydım
Ahretlik diyor ki nefsi ezmeli
Gönül bağlarında daim gezmeli
Böyle güzellikten neden bezmeli
Gönül incitmezdim vali olsaydım
5.0
100% (1)