0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1000
Okunma

Sürgün günlerimde bir eski mahpushane avlusu,
Özlemin gökkuşağında şakırdayan aşk;
Mahpushane günlerimden kalma bir yar
Onunla bir kucaklaşan ihtiyar gönül
Eliyor dört yana sürgün günlerimi
Beyhude aşklardan bergüzar hüznü
Geceler dağlıyor rüyamı derinden
Sürgün günlerimin serinliğinden
Mahpushanenin duvarları göğün mavisi
Yitirmişim özlemlerin en ilâhisini
Gönül mabedinin müjdesi kalbimde
Sanki yârin gülüşleri zamana dağılmış
Yaşıyor sihrini beyhude sevinçlerim
Hâlâ kalbimde gülen yârin rüyası
Güvercin bakışlı sevdanın sessizliğiyle
Çınlıyor kalbimde sonsuz gülüşüyle
Gümüşlü kederin gurbet trenleri
Beyhude aşklar sabrın acı meyvesi
Zamanın mabedinde aşkın gökkuşağı
Gönül kahvesinde bitmeyen aşklar
Hayalin olmuş yanık çiçek kokusu
Nakleder aşkları zamanın kalbine
Bu hayalle uyurum hazan bahçelerinde
Her aşk onunla uyanır coşar
Eflatun bakışıyla yârin gülüşleri
Serin hülyasıyla gurbet gecelerinin
Sonsuzluğundayım sanki bir sihrin
Yârin hasreti keder perdesinden
Billûr bir gülüşüyle yârin hasreti
Kalbin sürgünlerine daldım dün gece
Dağlanmışım yârin tebessümüyle
Gökkuşağı bahçesinde gönül seslerinin
İsterdim zamanın sonsuzluğunda aşkla
Baş başa uyumak kalbin serinliğinde
Gurbet günlerimi saran beyhude aşklar
Ölümün tılsımı kuşatır sürgündeyken
5.0
100% (2)