3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
940
Okunma
hoşlanıp, hoşlanmadığınızı bilmeden
habire yazıp duruyordum ya size
memleketten ortak tanıdıklardan
pek az güldüğünüz tahminim dahilinde olsa da
neden ille de güldürmeye çalıştığımı
ben de bilmiyordum aslında
hani hemen hepimizin kaybettiğimiz
ya da görmezden geldiğimiz yanlarımız vardır ya
öyle işte…
epeydir yazmadığımı şimdi hatırladım
beklemeyeceğinizi, beklemediğinizi bile bile
kim bilir belki bekliyorsunuz da
belli etmiyorsunuzdur, ne bileyim
gene de yazayım okuyup okumamak
size kalmış, belkide ilerde okursunuz,
yani ne bileyim, belki kaf dağından indiğinizde…
bu arada size bir şey söyleyeyim mi
çok ilginç bir insansınız biliyor musunuz,
çünkü hep hayal dünyasındasınız ve
bu gidişatla ayaklarınız asla yere basmayacak
anlayınız…
aslında kimseyi dış görünüşüyle değerlendirmem
yürek işçisiyim, özdür önemsediğim ama
her neyse...
şunu da hemen belirteyim
ne de olsa beş on gömlek büyüksünüz
çok değil üç-beş yıl sonra gene görüşürüz sizinle…
dedim ya; ben yürek işçisiyim
ne garezim olur, ne de kin tutarım kimseye
varlığınız mutlu etmemişti ki, yokluğunuza yas tutayım
ardınızca...
ama itiraf edeyim
memleket manzaraları anlatmak çok hoşuma giderdi
taraf olmaktan oldukça uzak olduğunuzu
sonradan anladığım konuşmalarımızda…
siz konuşmaya başladığınızdaysa
bana hiç sıra gelmezdi “ağlama duvarı” gibi
hissetmeye başlamıştım kendimi
siz anlatıyor, anlattıkça rahatlıyordunuz
benimse yüküm, arttıkça artıyordu
şimdi sıra bende, yani anlatan ben
dinleyen siz olacaksınız, isteseniz de
istemeseniz de…
bu sabah sahile indim, uzun uzun yürüdüm
her şey yerli yerindeydi, her yer yemyeşil,
sağımda deniz, solumda baharın gülen gözleri
sadece siz yoktunuz, epeyce yokladım kendimi
ama nafile…
yoktunuz…
meğer tek ortak yanımız aynı ülkenin vatandaşı
oluşumuzmuş, gerisiyse büyük bir yanılsama...
Hatice AK/04.03.2013
5.0
100% (6)