Kanatlan ey Zümrüdü Ankam uç Erzurum’a
Doğarken güneş şehri Dadaşın ufuklarında
Kon Palandökenin serin yamaçlarına
Selam söyle benden O Şehidi Kumandan
Kelle koltuk da savaşan AbdurRahman Gaziye
Deki dualarına bizi de katsın diri mekânın da
Oradan yüzünü dön uğra ölüler diyarına
Babamın amcamın ve diğerlerinin kabri başında
Selamlarımı ilet o narin eski topraklara
Sonra açıp da kanatlarını Erzurum semalarına
Hane hane katıl tüm Bayram Muhabbetlerine

İslam’ın kalesinin gönül semalarında
Minareyi Lala Paşadan Nurani sedalarla
Yayılırken bir ikindi vakti Ezanı Muhammediye
Konup da Ulu Caminin avlusuna
Dinle Ey Zümrüdü Ankam
Gurbete düşenler adına, hasretle yananlar aşkına
Tekbir Tekbir Arş’a yükselen Ezanları
Sonra alıp da abdestini billur şadırvanlar da
Zümrüt kanatlarını aç kalbi İman ile göklere
Aziz Allah La İlahe İllellah
Muhammeden Resullullah diyenlerle
Rahmeti Rahmanın Huzurunda tek yürek
Katıl muhabbet erlerinin saflarına
Dur kıyama Ruhum adına
Var Secdeye Aşk’ım namına


Sonra teker teker gir toy gönüllere
Dinle sevda bestelerini tertemiz yüreklerde
Seyreyle Aşk’ın Cemalini Nur yüzlü utangaç yüzlerde
Ve bilinsin tertemiz sevdalar hangi gönüllerde gezer
Asırlar geçse de Zümrüdü Ankam bu nağmeler dinmez




Zaman doldu gidenlerin dönme saatidir
Beri gel Zümrüdü Ankam gönül diyarıma
Son ver artık hayali geçmişte gezindiğin hatıralara
Dönüp de merhemi vuslat ol kanayan yaralarıma
Konup da kalbimin kıyılarına, dindir vuslatı hicranımı


Beri gel Zümrüdü Ankam beri gel ki dünya yaşanmaz andadır
Değerler tarumar, incinmiş gururu insanlık iblis zafer narasındadır
Yeryüzü kan revan kadim şehirlerimiz harabeyi virane
Bülbüle gam keder kuzguna seyran
Meydanlar bir bilsen kimlere kaldı
Çığlık çığlığa sırtlanlar etrafı sardı
Ve yankılandı büyümesine izin verilmeyen çocukların çığlıkları
Kapkaranlık zulüm çağı dalga dalga Arş’a dayandı
Söyle Zümrüdü Ankam bu böyle gelmiş sürer mi böyle
Sürmez elbet Rahmeti Rahmanın emri ile
Açılır adalet çağının kapıları Nurlar Ülkesinden
Ak kanatlı Zümrüdü Ankalar kanatlanır ötelerden
Birde üstlerin de Şüheda Ervahı ak yürekli süvariler
Deryada Hızır ile İlyaslar göklerde üçler beşler kırklar
İner birer birer, yayılır yeryüzüne Nur’dan damlalar
Görmesek de dünya gözüyle, seyrederiz kabrimizden
Haydi kanatlan Zümrüdü Ankam sözün bittiği yerdir
O’ndan geldik, ki O’na dönme vaktidir.

Hayrettin KIZILOĞLU