3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
937
Okunma

AĞAÇ VE TOPRAK
Kundakda bebek gibi kucak kucak gezdirdiler
Dikmediler toprağa bu canımdan bezdirdiler
Ben toprağa hasret ,toprak bana, geldik göz göze
Yavaş yavaş sokuldum sardı beni vurduk diz dize
Baygın baygın başladım ayaklarımı sokmaya
Elbet kütük olacağım götürecekler yakmaya
Dallandım budaklandım çınar oldum filizlendim
Musa’ya asa vermek için yıllarca gizlendim
Toprak , kardeşim ; yaradan emretti verdim nimet
Sahrada bir hurma verdim geldi yedi MUHAMMED
Ey kul senin her günün daldan düşen yaprak gibi
Sende uzanıp yatacaksın bir gün toprak gibi
Şeytan künde künde yuvarlandı mezara geldi
Ay güneş tutuldu boncuk boncuk nazara geldi
Masmavi okyonusların tam ortasında baktım
Bazen kızdım bir kibrit oldum dünyayı yaktım
Ben olmassam mordağlar kum misali olur kıraç
Yak ısıtırım bir adım odun bir adım agaç
Yaygın kaldırımlar bir birine kelepçelenmiş
Anlatamamış taşlar kendini sır sır perçinlenmiş
Maveraya bakıp damar damar çatlar susardım
Bir damla yagmur düşer yaprağıma asardım
Vakit doldu vur baltayı özümden çıksın duman
Ben yandım da kurtuldum sen düşün vay aman aman
Harun Yıldırım
5.0
100% (1)