2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1281
Okunma

Bakmayın güldüğüme kan ağlar içim-dışım;
Kadehler dert ortağım yudumlar arkadaşım…
Dilimizde lehçesi bilinmez bilmeceler;
Hayalimi sırtından vurur kahpe geceler…
Anlatsam ilk sözümde yüzünü döndü kahır;
Ne kelamda vefa var ne hece de hal hatır…
Sensizlik ranzasında tabur tabur cinayet;
Yelkovanı isyanda, akrebinde şikâyet…
Hani gittiğin yollar getirir mi geriye;
Düşlerimde ayaz var tutulmuş zemheriye…
Umut fakir ekmeği dilim dilim önümde;
Varlığımın nedeni sevgim de sen kinim de…
Bana “unut” diyorsun iki hece nazıyla;
Vuslatın sonbaharı, hasretliğin yazıyla…
Dilinde kahpeliğin cilalı yalanları;
Şahit tut yıkımına, falanı, filanları…
Sevdamız şerefimiz diyerek yemin ettik;
Kırk yıl sürsün niyetle kaç kahveyi tükettik;
Şimdi sen şerefinin hak ettiği yerdesin;
Uzaklardan duyduğun bir garip seherdesin…
Gidişin, kaybettiğim birkaç yılın katili;
Okşar hicran mendili neş’e yoksun mahâli…
Aksın da gözyaşlarım akıllansın yanağım;
Bundan böyle su içsem üfler artık dudağım…
Ali ALTINLI – 10/04/2013
Saat: 20:36
5.0
100% (3)