0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
909
Okunma

Seyrana çık ey gönül
Ne oldun ey dil yâre isyan feryad eyledin
Sanki dilden dökülen abı bilali bana
Merhamet etmeyip de tebah berbad eyledin
Kana kana içersin hoştur zülali bana
Seyrana çık ey gönül cânandır sana gelen
Zülfü amber perişan yanandır sana gelen
Nazına dürmüş aşkı sunandır sana gelen
Mah gibi ebrulerin dogar hilâli bana
Felek çarkımı kırdın dildare nettim bilmem
Ey kalbimin ruşanı geldesen gâyrı gelmem
Rûz ü şerbet sahraya aksın yaşlarım silmem
Mercan mercan dökülür emtar bilali bana
Sensiz geçen yazları nevbahar kış eyledim
Aşkın zehir olsada canıma nûş eyledim
Üstüme geceleri örtüpde pûş eyledim
Görmesem cemalini yeter delali bana
Haruni ister haktan rânanın dili güzel
Bağlarda peçelenmiş güllerin gülü güzel
Döşe gerdana vuran kakülün teli güzel
Elbet bir gün nasiptir verir helali Bana
Harun yıldırım
tebah (yıkılmış )
zülal ( temiz berrak su )
celal ( ululuk büyüklük )
bilal ( su gibi ıslatan )
delal ( naz içve insana hoş görünen )
nûş ( içici şerbet )
pûş ( örten )
5.0
100% (1)