33
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
2280
Okunma

Bir Karşıyaka sabahında bulduk aşkı,
Alaybey’de ağustos, eylülü bekliyordu!
Ben de seni...
Gel seninle Meriç’ten öteye kaçalım,
O da her bahar aşık olup taşar , ben gibi
Kıskançlıktan çatlasın tüm denizler, nehirler
Gel seninle sema mavisine sığınalım
Bak o zaman nasıl aşk yağarmış sokaklara…
Erzincanlı bahçıvan, akasyalara şekil verirken,
Bir heykeltraş misali...
Gölgemize serseri kırlangıçlar karışmıştı,
Şahitlerimiz:
Çay, çıtır simitler, ve İzmir’di...
Ne de güzeldi sımsıkı sarılmaların!
Kadın kokusu dolu dokunuşların...
Körfez en uzun geceye hazırlanıyordu,
Uykusuzluk serin serin sızıyor aşka aç tenimizden
Heyecanımız Ege’den daha derin
Deniz, güneşi daha geç doğuracaktı bu sabah!
Ve...
Kulaklarımda hala bahçıvanın sesi:
’Ne olur tüketmeyin aşkı...’
İçindeki şarkıyı dinliyorum, gözlerinde seyduna türküleri
Yüreğimin bahçesinde yeşeren yaseminler , begonviller sen kokuyor
Pişman değilim ve utanmadım İzmir sokaklarında çırılçıplak dolaşmaktan
Sen bilmezsin
aşk hiçbir maskeyi sevmez…
2001/ İzmir
5.0
100% (32)