Seni sordum esip gelen yellere
Efendim sultanım özledim seni
Gözlerimin yaşı döndü sellere
Efendim sultanım özledim seni

Hasret yarasını sabırla sardım
Nihayet yol bulup Mekke’ye vardım
Güzel Beytullah’ı tavafa durdum
Efendim sultanım özledim seni

Her mekanda senden bir iz aradım
Dolaştım Mekke’yi hep adım adım
Adını yad edip maziye daldım
Efendim sultanım özledim seni

Dağlara taşlara adını sordum
Geçtiği yollara yüzümü sürdüm
Kavrulan çöllerde seraplar gördüm
Efendim sultanım özledim seni

Aşkın ateşiyle yandım tutuştum
Vuslat umuduyla yollara düştüm
Sel gibi çağlayıp bendimi aştım
Efendim sultanım özledim seni

Uzaklardan Yeşil Kubbe göründü,
Hasret çeken gönlüm gamdan arındı
Çırpınan yüreğim hazza büründü
Efendim sultanım özledim seni

Kul Hakkı’yım canda hicranım büyük
Gaflette yaşadım olmadım ayık
Bulmadım kendimi huzura layık
Efendim sultanım, özledim seni…