18
Yorum
14
Beğeni
4,9
Puan
2706
Okunma

Sen yoksan ucunda düşmem o yola
Leyla’nın çöldeki, sevdiği benim
Aşktır benim derdim demem her kula
Leyla’nın dildeki, övdüğü benim
Bu sevda yüzünden yürek dağlanır
Eğer gerekirse, her gün ağlanır
Leyla’yı bir görse nasıl çağlanır
Leyla’nın sinede, döğdüğü benim
Şu uçsuz bucaksız derin yerlerin
Bozuldu bilirim o ezberlerin
Şu aşık denilen bakar körlerin
Sessizce tenime değdiği benim
Müşkül halde durmam paşa bey gibi
Basra körfezinde ıssız koy gibi
Neyzen’in elinde dertli ney gibi
Çile olup yere yağdığı benim
Leyla ise çöller gelmez mi dile
Allah dostlarıyla çıkarken yola
Güneşle birlikte türküler ile
Şafak söküyorken doğduğu benim
Koymam seni canım firkatta gamda
Sevdanın erdiği o fasl-ı demde
Yıkadım gönlümü gülüm zemzemde
Sümbülün boynunu eğdiği benim
Sönen küllerini nehre atamam
Harput kalesinde keyif çatamam
Tertemiz sevgime yalan katamam
Sedâ’nın göklere ağdığı benim
Şu Sultan dağında yaz aylarında
Balıklar misali sığ çaylarında
Altın başak olan dağ köylerinde
Nece karanlığı boğduğu benim
Allı turna olup, yol gözlüyorum
Ben de, o turnayı, çok özlüyorum
Lüzumsuz; hasreti bak sözlüyorum
Bir an’a bir ömrün sığdığı benim
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
94% (16)
4.0
6% (1)