15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1064
Okunma
Gizli bir yel esiyor biberli bakışlarda
Hâresi gül bebeğe tomurcuk tutuşlarda
Sırrına erilmemiş kapıyı nakışlar da
Cihanın yakasında bir resim gibi durur
Cihanda iğretice bir mevsim gibi durur.
Cihana ait gibi çırpınır tuzaklarda
Çekilmez kış kıyamet yükü var kızaklarda
Gördüğüm beden imiş esirmiş uzaklarda
Cihanın yakasında adresim gibi durur
Cihanda iğretice bir mevsim gibi durur.
Bir gördüm bunu gördüm biberli bakanlarda
Sandım ki kibir gördüm çakmağı çakanlarda
Yağmuru seli gördüm ateşler yakanlarda
Cihanın yakasında bir isim gibi durur
Cihanda iğretice bir mevsim gibi durur.
Toprağa düşen tohum kabarır dallanır da
Kabına sığmaz olur kendince hallanır da
Vaz geçer gömleğinden rahına şahlanır da
Cihanın yakasında hevesim gibi durur
Cihanda iğretice bir mevsim gibi durur.
Yarası derinde kuş öter de dallarında
Feryadı murat olur hakkın tüm kullarında
Sultan`da gönüllüce başarı yollarında
Cihanın yakasında hoş isim gibi durur
Cihanda iğretice bir mevsim gibi durur...
TGRT fm Yürüyen merdiven antolojisinden.
Sultan Yürük