Yeditepeli şehrin ışıklarını söndür Asumana haber sal, hiçbir yıldız yanmasın Deniz dalgalanmasın, martıları da kandır Yakamoz görünmesin, ay şavkını sunmasın
Kulaklar sağır olsun, gözlere perde insin Tüm beşerin diline birer kilit vurulsun Sessizlik ve dinginlik göğün kalbine sinsin Semanın ortasına aşk masamız kurulsun
Mazinin örtüsünü masamıza serelim Bardaklar boş kalmasın aşk badesini doldur Kötümser anılara sevda seti gerelim Aramıza giren tüm gölgeleri de kaldır
Şimdi gönlüne doldur gönlümün denizini Yansa da genzin tuzla yaklaş son nefesinle Her kulaç attığında sür aşkımın izini Derin sessizliği boz özlediğim sesinle
Gözlerimin içine kalbinin gözüyle bak Dillendir ki sevdanı bir kez daha kanayım Söndükçe denizlerde yakamozu yine yak Yandıkça gözlerinde aşkına inanayım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Mazinin örtüsünü masamıza serelim Bardaklar boş kalmasın aşk badesini doldur Kötümser anılara sevda seti gerelim Aramıza giren tüm gölgeleri de kaldır
BİRD E ÇAPRAZ ÖYLEMİ :)) O GÜZEL YÜREĞİNİ, EL VERENİ TEBRİK EDİYORUM OLMYAN TACIMI SANA DEVREDİYORUM :) BAŞARILARIN BİTİMSİZ OLSUN CANIM ABLASINI GÜZELİ.SEVGİMLERİMLE @@-&----
:)) Çok teşekkür ederim ablam sağolasın verdiğin desteğe. Olmayan taç olurmu sen benim hece kraliçemsin. Artı o tacı devredersinde ben henüz alacak kadar öğrenemedim. Artı sana daha çok yakışıyor. Tekrar teşekkür ederim sevgilerimle öptüm gül yüreğinden
:)) Çok teşekkür ederim ablam sağolasın verdiğin desteğe. Olmayan taç olurmu sen benim hece kraliçemsin. Artı o tacı devredersinde ben henüz alacak kadar öğrenemedim. Artı sana daha çok yakışıyor. Tekrar teşekkür ederim sevgilerimle öptüm gül yüreğinden
Sevdaya dair,duyguların sayfaya yansıması çok güzeldi sevgiliye altın tasta sunulan aşkı kana kana içmesi dileğiyle güzel şiirinizi kutluyor saygılar sunuyorum..
bu kadar çifte standarttan sonra, ben artık şiir yazmam burada. seçki kurulu belli kalemleri ezberlemiş. kim uğraşacak şiir okumakla deyip, aynı kişilerin tuşuna basıyor. ben artık yazmıyorum şiir.
Yeditepeli şehrin ışıklarını söndür Asumana haber sal, hiçbir yıldız yanmasın Deniz dalgalanmasın, martıları da kandır Yakamoz görünmesin, ay şavkını sunmasın
Kulaklar sağır olsun, gözlere perde insin Tüm beşerin diline birer kilit vurulsun Sessizlik ve dinginlik göğün kalbine sinsin Semanın ortasına aşk masamız kurulsun
Mazinin örtüsünü masamıza serelim Bardaklar boş kalmasın aşk badesini doldur Kötümser anılara sevda seti gerelim Aramıza giren tüm gölgeleri de kaldır
Şimdi gönlüne doldur gönlümün denizini Yansa da genzin tuzla yaklaş son nefesinle Her kulaç attığında sür aşkımın izini Derin sessizliği boz özlediğim sesinle
Gözlerimin içine kalbinin gözüyle bak Dillendir ki sevdanı bir kez daha kanayım Söndükçe denizlerde yakamozu yine yak Yandıkça gözlerinde aşkına inanayım
Mükemmeldi üstadım severek okudum, Yüreğine kalemine sağlık Yürek sesin hiç susmasın........ Saygılar
Gözlerimin içine kalbinin gözüyle bak Dillendir ki sevdanı bir kez daha kanayım Söndükçe denizlerde yakamozu yine yak Yandıkça gözlerinde aşkına inanayım
Harika anlatımdı duyguları nakşeden şiir, kutluyorum sizi efendim, sevgiyle kalınız
bu şiir değil şaheser diyebilsem de… duygu yoğunlu had safhada. Bir defa değil birkaç defa okuttuyor kendisi eser. önce ufka hayran gözler sonra dürbün arıyor daha yakından görebilmek için sonra dürbünün önüne bir mikroskop bileşenlerini görebilmek için.
Durakları pürüzsüz. Hitabet çıtası yüksek. Ses düzeni harkulade.
Dürbün ve mikroskobumuz akışına, kelime seçimlerine ve sen-ben emir istek hitabetine takılıyor.
****************** Yeditepeli şehrin ışıklarını söndür Asumana haber sal, hiçbir yıldız yanmasın Deniz dalgalanmasın, martıları da kandır Yakamoz görünmesin, ay şavkını sunmasın
1 kıtada “martı” kelimesi çerceveyi birden daraltmış. Diğer tüm kelimeler düşünsel enginliği, gözsel seyri ve hitabet gönülsel isteği öyle güzel ifade etmiş ki. Martı hem canlı hem bir kuş türü. Yeditepeli şehir-asuman-yıldız- deniz-yakamoz ay şavkı bu güzel kelimelerin başına MARTI kelimesi mezar taşı olmuş. Burada eksik olan RÜZGAR: denizi dalgalandırmayacak olan MARTI değil.
Söndür- Yanmasın Kandır- Sunmasın
Hitabet önce yapması gerekeni söylüyor Sonra ne olması gerektiği…
Alt mısralarda böyle gitmeli. *********************
Kulaklar sağır olsun, gözlere perde insin Tüm beşerin diline birer kilit vurulsun Sessizlik ve dinginlik göğün kalbine sinsin Semanın ortasına aşk masamız kurulsun
Tavsiye: Kulakları sağır et gözlere perde indir
İnsin-indir olmalı Sinsin –sindir olmalı. 3. mısra da problem var.
Böyle güzel net bir ifade örgüsünde: sessizlik-dinginlik yinelenmemeli Tavsiye: sükut kandillerini göğün kalbine indir: gibi : sessizlik sarayını ……………..
************** Mazinin örtüsünü masamıza serelim Bardaklar boş kalmasın aşk badesini doldur Kötümser anılara sevda seti gerelim Aramıza giren tüm gölgeleri de kaldır
İlk kıtadaki o hitabet burda yer değiştirmiş. Akıcılık bozulmuş.
Tavsiye:
Mazinin ötüsünü kalk masamıza serdir Bardaklar boş kalmasın doldur aşk badesini Kötü hatıraların önüne bir set gerdir Aramıza girmesin kaldır tüm gölgesini
*********** Şimdi gönlüne doldur gönlümün denizini Yansa da genzin tuzla yaklaş son nefesinle Her kulaç attığında sür aşkımın izini Derin sessizliği boz özlediğim sesinle
Şimdi ise birden yumuşama, ipeksi, nazenin bir sesleniş.. Harika …
Tavsiye 2. mısra: yanacaksa yanmalı duygular nefesinde Tavsiye 4. mısra: bu derin sessizliği yaşayalım sesinde
***************
Gözlerimin içine kalbinin gözüyle bak Dillendir ki sevdanı bir kez daha kanayım Söndükçe denizlerde yakamozu yine yak Yandıkça gözlerinde aşkına inanayım
Şiir yorucuydu. Çünkü duygu yoğunluğu had safhada. Kalbin öyle bir yerinden derininden seslenmiş ki şiir son kıtaya diyecek sözlerim kalmadı.
Son kıta birkaç dokunuşla Ve bu şiir üzerinde biraz daha çalışmayla geleceğe kalabilecek bir şiir olabilir…
Yahya Kemal’in Sessiz gemi’si gibi Necip Fazıl’ın Beklenen’i gibi Faruk Nafiz’in Firari’si gibi
Sayın üstad. Yaptığınız kritikleri dün gece uzun uzun okudum döne döne. Zamanım yoktu bugün cevap vermeye niyetliydim. Sonunda affola demişsiniz ya affolacak birşey yok. Bilakis çok hoşuma gitti üzerine bunca emek ve uğraş vererek yorum yapmanız şiirime kıymet biçtiğniizi gösterir ki ben öyle algıladım zaten. Artı zerrece kızmadım çünkü beni sürekli takip edenler bilirler ama sizi sayfamda ilk kez ağırlıyorum yanlış hatırlamıyorsam ben serbest yazıyordum hece yazmaya yeni başladım henüz bu konuda çok yeniyim ve tabiki birçok eksiklerim var. Teknik olarak henüz hata bulamadı üstadlar ama ister istemez duyguların ifadesinde eksikler olabiliyor bunuda hecede yeni oluşuma bağlayabiliriz.
Edebiyat dünyasından gidiyorum yada sayfayı kapatıyorum demedim bu son şiir artık şiir yazmayacağım. Kırgınlık ve kızgınlığa gelince o kadar çokki hangi birini saysam uzun bir liste yani. siz de zaten bir kısmına değinmişsiniz.
Ben usta da değilim zaten çırakta. kendimce karalamalarım bunlar. aramızda layıkıyla şiirin hakkını veren o kadar çok usta varki birde başka şeylerin hakkını vererek usta ünvanı alanlar ki bunların şiirle alakası yok ben işte işin bu kısmından dolayı yazmama kararı aldım. varsın gerçek ustalarla uydurma ustalar yazsın ben alt tarafı bir çırağım kalemi kağıdı ve kafamı yormama gerek yok.
ahir ömrümde bir dikili taşım yok varsın sayfam hatıra kalsın.
dediğinize bende katılıyorum eğer inançlarım engel olmasaydı bende giderdim ama bu dünyada araftayım zaten diğer dünyada da arafta kalmak istemiyorum. varsın günahlarımın ateşinde yanayım sonum cennet olsun.
Verdiğiniz güzel fikirlere yaptığınız kritiğe teşekkür ederim. İçinden bir dizede beğeninize mazhar olabilmişse ne mutlu bana. Sağlıkla kalın Allah'a emanet olun.
"Eleştirilerinize uzun uzun cevap yazmak niyetindeydim ancak edebiyata zerre değer vermeyen bu yerde artık yazmamaya karar verdim ve bu son şiirimdir sağlıkla kalın"
sizi ne üzdü, ne küstürdü. bu kararı vermenize neden nedir bilmiyorum. işin gerçeği şudur. gitmek isteyene edebiyat aleminde kal diyen olmaz. gitmek niyetinde olan da kal demekle kalmaz zati.
sizi tanımam etmem,
fakat efendim, bu şiir diyor ki: şiirimizin sizin gibi kalemlere ihtiyacı var.
nereye gideceksiniz? şiirle bu kadar iç içe yaşarken...
şiiri sevenler, şairler....
www.antoloji'den koptu çoğu buraya geliyor...tebdili mekanda ferahlık niyetine. internetten araştırıyorum antoloji ve edebiyat defteri kadar da teknik destek veren, sayfa yapıları, üyelere verdiği alan, paylaşım edebi bilgi vb başka sitede yok.
biliyorum ne desek faydası olmaz.
ben susuyorum...belagatımız, beyanımız yavan kalır. insan varsa dert var, kırıcılık, bencillik, derğer bilmeme var. sui zanlar at başı,insnaların birbini çekiştirmesi, sen ustaydın sen çıraktın, oşu partili, bu şu düşünceden... fitne fesad fücur...
bir de bunları tam zıddı olan güzellikler.
size şunu itiraf edeyim. kuranı kerimde yasaklanmasa intihar etmek. şu an bunları yazan ben de kalmazdım şu dünyada. bir gün kaybedersem inancımı-inşaallah nasipolmaz- beni hiç bir şey bağlayamaz.
ne ana baba ne kavim kardaş... ne eş dost ne de şiir.
dün gece zikrettiğim üç şiiri aşağıya alıyorum.. belki üstadların bıraktığı miras size sahip çıkmamız gereken bir şiir dili olduğunu fısıldar.
inşallah da gitme niyetinizden vazgeçersiniz.
en kalbi selam ve saygılarımla efendim. eleştirleri yorumumuzda da bir yanlış ifademiz olduysa affedilmesi dileğiyle
FİRARİ
Sana çirkin dediler,düşmanı oldum güzelin; Sana kafir dediler, diş biledim hakka bile Topladın saçtığı altınları yüzlerce elin, Kahpelendin de garez bağladım ahlaka bile
Sana çirkin demedim ben sana kafir demedim Bence, dinin gibi küfrün de mukaddesti senin Yaşadın beş sene kalbimde ,misafir demedim Bu firar aklına nerden ne zaman esti senin
Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine Takılan gönlüm asırlarca peşinde gidecek Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine Aşkım seni canavarlar gibi takip edecek
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden YAHYA KEMAL BEYATLI
Beklenen
Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
Eleştirilerinize uzun uzun cevap yazmak niyetindeydim ancak edebiyata zerre değer vermeyen bu yerde artık yazmamaya karar verdim ve bu son şiirimdir sağlıkla kalın
Sayın üstad. Yaptığınız kritikleri dün gece uzun uzun okudum döne döne. Zamanım yoktu bugün cevap vermeye niyetliydim. Sonunda affola demişsiniz ya affolacak birşey yok. Bilakis çok hoşuma gitti üzerine bunca emek ve uğraş vererek yorum yapmanız şiirime kıymet biçtiğniizi gösterir ki ben öyle algıladım zaten. Artı zerrece kızmadım çünkü beni sürekli takip edenler bilirler ama sizi sayfamda ilk kez ağırlıyorum yanlış hatırlamıyorsam ben serbest yazıyordum hece yazmaya yeni başladım henüz bu konuda çok yeniyim ve tabiki birçok eksiklerim var. Teknik olarak henüz hata bulamadı üstadlar ama ister istemez duyguların ifadesinde eksikler olabiliyor bunuda hecede yeni oluşuma bağlayabiliriz.
Edebiyat dünyasından gidiyorum yada sayfayı kapatıyorum demedim bu son şiir artık şiir yazmayacağım. Kırgınlık ve kızgınlığa gelince o kadar çokki hangi birini saysam uzun bir liste yani. siz de zaten bir kısmına değinmişsiniz.
Ben usta da değilim zaten çırakta. kendimce karalamalarım bunlar. aramızda layıkıyla şiirin hakkını veren o kadar çok usta varki birde başka şeylerin hakkını vererek usta ünvanı alanlar ki bunların şiirle alakası yok ben işte işin bu kısmından dolayı yazmama kararı aldım. varsın gerçek ustalarla uydurma ustalar yazsın ben alt tarafı bir çırağım kalemi kağıdı ve kafamı yormama gerek yok.
ahir ömrümde bir dikili taşım yok varsın sayfam hatıra kalsın.
dediğinize bende katılıyorum eğer inançlarım engel olmasaydı bende giderdim ama bu dünyada araftayım zaten diğer dünyada da arafta kalmak istemiyorum. varsın günahlarımın ateşinde yanayım sonum cennet olsun.
Verdiğiniz güzel fikirlere yaptığınız kritiğe teşekkür ederim. İçinden bir dizede beğeninize mazhar olabilmişse ne mutlu bana. Sağlıkla kalın Allah'a emanet olun.
"Eleştirilerinize uzun uzun cevap yazmak niyetindeydim ancak edebiyata zerre değer vermeyen bu yerde artık yazmamaya karar verdim ve bu son şiirimdir sağlıkla kalın"
sizi ne üzdü, ne küstürdü. bu kararı vermenize neden nedir bilmiyorum. işin gerçeği şudur. gitmek isteyene edebiyat aleminde kal diyen olmaz. gitmek niyetinde olan da kal demekle kalmaz zati.
sizi tanımam etmem,
fakat efendim, bu şiir diyor ki: şiirimizin sizin gibi kalemlere ihtiyacı var.
nereye gideceksiniz? şiirle bu kadar iç içe yaşarken...
şiiri sevenler, şairler....
www.antoloji'den koptu çoğu buraya geliyor...tebdili mekanda ferahlık niyetine. internetten araştırıyorum antoloji ve edebiyat defteri kadar da teknik destek veren, sayfa yapıları, üyelere verdiği alan, paylaşım edebi bilgi vb başka sitede yok.
biliyorum ne desek faydası olmaz.
ben susuyorum...belagatımız, beyanımız yavan kalır. insan varsa dert var, kırıcılık, bencillik, derğer bilmeme var. sui zanlar at başı,insnaların birbini çekiştirmesi, sen ustaydın sen çıraktın, oşu partili, bu şu düşünceden... fitne fesad fücur...
bir de bunları tam zıddı olan güzellikler.
size şunu itiraf edeyim. kuranı kerimde yasaklanmasa intihar etmek. şu an bunları yazan ben de kalmazdım şu dünyada. bir gün kaybedersem inancımı-inşaallah nasipolmaz- beni hiç bir şey bağlayamaz.
ne ana baba ne kavim kardaş... ne eş dost ne de şiir.
dün gece zikrettiğim üç şiiri aşağıya alıyorum.. belki üstadların bıraktığı miras size sahip çıkmamız gereken bir şiir dili olduğunu fısıldar.
inşallah da gitme niyetinizden vazgeçersiniz.
en kalbi selam ve saygılarımla efendim. eleştirleri yorumumuzda da bir yanlış ifademiz olduysa affedilmesi dileğiyle
FİRARİ
Sana çirkin dediler,düşmanı oldum güzelin; Sana kafir dediler, diş biledim hakka bile Topladın saçtığı altınları yüzlerce elin, Kahpelendin de garez bağladım ahlaka bile
Sana çirkin demedim ben sana kafir demedim Bence, dinin gibi küfrün de mukaddesti senin Yaşadın beş sene kalbimde ,misafir demedim Bu firar aklına nerden ne zaman esti senin
Zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine Takılan gönlüm asırlarca peşinde gidecek Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine Aşkım seni canavarlar gibi takip edecek
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden YAHYA KEMAL BEYATLI
Beklenen
Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
Eleştirilerinize uzun uzun cevap yazmak niyetindeydim ancak edebiyata zerre değer vermeyen bu yerde artık yazmamaya karar verdim ve bu son şiirimdir sağlıkla kalın
Mazinin örtüsünü masamıza serelim Bardaklar boş kalmasın aşk badesini doldur Kötümser anılara sevda seti gerelim Aramıza giren tüm gölgeleri de kaldır
Şimdi gönlüne doldur gönlümün denizini Yansa da genzin tuzla yaklaş son nefesinle Her kulaç attığında sür aşkımın izini Derin sessizliği boz özlediğim sesinle
Estafurlah tevazu göstermişsin sen ustasın, ben henüz çırak bile değilim kurallarını sökmeye çalışıyorum hecenin. Belki birgün daha iyide yazarım ama henüz değil. Teşekkür ederim ustalardan gelen böyle güzel yorumlar cesaret veriyor.
Estafurlah tevazu göstermişsin sen ustasın, ben henüz çırak bile değilim kurallarını sökmeye çalışıyorum hecenin. Belki birgün daha iyide yazarım ama henüz değil. Teşekkür ederim ustalardan gelen böyle güzel yorumlar cesaret veriyor.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.