Bilgeye eziyet, çile dert bela,
Yalan yanlış dolu, sorulan soru.
Bilmediğini bilmez, cahil cühela,
Ne kadarda kolay sanıyor zoru.

Soru var anahtar sohbet etmeye,
Soru var talep-kâr, ilim gütmeye,
Soru var ukala, dalga geçmeye,
Soru bir ikazdır, edebi koru.

Soru var sohbete, bir mihenk taşı,
Soru var heyecan, önüyle başı,
Soru var bal eder zehirli aşı,
Soru var musibet, horların horu.

Soru var cevabı havada kalır,
Soru var evreni içine alır,
Soru var kimisi piçine tanır,
Soru var karışık alıyla moru.

Soru var soranı itibar görmez,
Soru var yıkılan duvarı örmez,
Soru var, soruya akıllar ermez,
Soru var giderir, devasız çor’u.

Soru var gövdeden başları kesen,
Soru var sorulan soran da esen,
Soru var nakışlı rengârenk desen,
Soru var saydamdır, billurdan duru.

Soru var anarşi terör doğurur,
Soru var detayı özle yoğurur,
Soru var emirsiz işler buyurur,
Soru var içinde yanar yaş kuru.

Soru var disizdir, sedasız sessiz,
Soru var çıkmadan kalır nefessiz,
Soeru var yârsız, yaransız, eşsiz,
Soru var sormadan, sorular turu.

Soru var tamamı iğrenç pis koku,
Soru var susatır aç koyar toku,
Soru var yay gibi, isabet oku,
Soru var gösterir hedefi vuru.

Soru var, adına denir Cebrail,
Soru var, rızıkçı olan Mikail,
Soru var can alan o da Azrail,
Soru var kimine İsrafil sûr-u.

Soru var vuslattan, sanırlar hicran,
Soru var binekli, biniti rahvan,
Soru var içinde Rahim-i Rahman,
Soru var soranın kendi öz nuru.

Soru var yaralı gönül gibidir,
Soru var kuyudur, cevap dibidir,
Soru var insanın vicdan cebidir,
Soru var tevhide çağıran boru.

20.02.2013…Mustafa Yaralı

Soru var cevabı verilemeyen
Soru var defteri dürülemeyen
Soru var göz ile görülemeyen
Soru var kalmamış yüzünde nuru

kar_ciceği