13
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1338
Okunma
Dil lal, göz yaşlıyım, seyrindeyim alemi
Meftunum o göze, bad-ı sabah yelimi
Es nev-i bahar es ruhumdur sana esir
Uğrunda ölmedi ise, yaşamaya müteessir.
Aç penceresini aşkın, gönül pür nur olsun
Bu gönül ilelebet Şems’ine kavuşsun
Sukut-i ikrarını, koy bir kenara dursun
Şakı ki bülbüller edebinden sussun.
Ne şahım ne şahbazım, ben aşkına divane
Mecnunum nurunda, narına pervane
Deryasında yittiğim gülşeni şahane
Gönül mabedimin, ikrarıdır secdesi.
Bülent BAYSAL
on yedi/ şubat / ikibin on üç
BAD-I SABAH: bad- rüzgar.. saba- sabah kelimeleri ile oluşturulmuş, Farsca kökenli bir terkiptir; Sevgiliden (koku) getirenbir ulak, yahut sevgilinin saçlarını dagıtıp, aşıgın gönlünü kıran bir esinti anlamını taşır.
MEFTUN: tutkun- gönül vermiş- vurulmuş.
NEV-İ BAHAR: yeni bahar- ilk bahar başlanğıcı.
MÜTEESSİR: üzülmüş- üzüntülü- etkilenmiş.
PÜR NUR: ışıkla dolu-aydınlık-ışıyan
SUKUT-İ İKRAR: olaya, iddaya karşı sessiz kalma, kabullenme.
ŞAHBAZ: çevik, yiğit, becerikli, şanlı, kahraman.
GÜLŞEN: gül bahçesi
MABET: tapınak, ibadethane.
İKRAR: saklamayarak söyleme, bildirme, onama.
ŞEMS: güneş
Bülent Baysal
5.0
100% (9)