19
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
1495
Okunma

Cânı dar eyleyince, hasretin nârı söndü
Dilime ağıt yaktım, yâr kaplandı sözüme
Had safha pişmanlığım, çarkım tersine döndü
Nedamet keskin bıçak, yâr saplandı özüme
Düşlerimden düşüşle, beni ebedi yıktın
Mâzîmin ayakları; hep mi cânda iz sürer
Kendimedir isyanım; nerden karşıma çıktın
Seğirtip düşme peşe, feleğim defter dürer
Zaman denilen mefhûm, yaş kemâle akıyor
Derman kâr eylemezse, içimde özden coşar
Bir gençlik heyecanı, can hanemi yakıyor
Ben haddimi bilsem de, ömür önümden koşar
Sıkışan mengenemmiş, tutuşturup da yakan
Ruh mâtem elbisesi, vücuda firak saydım
Kandil karası yüzün, uyuşturup da bakan
Miâtdan şamar yiyip, ben daha yeni aydım
Okların yaralarken, ıslak kütük yakılmaz
Sevda denilen yemin, ancak arâfa kalır
Bu kadar sitemlere, cihân olsan bakılmaz
Ruhta ikizin öldü, beni ancak nem alır