Henüz askerden yeni gelmiştim,
Sevdiğim bir arkadaşım müracaat etmiş,
Benim adıma bu şehrin Tersanesine,
Civan bir delikanlıydım bu şehre geleli,
Tuttuğunu koparan gözü pek,
Yıllar bir birini kovaladı kök saldım,
Saçlarıma aklar düştüğü günü hatırladım,
Berber Salim’in koltuğunda,
Bu şehir doğduğum yer değil lakin,
Bu şehir doyduğum yer benim.
Bu şehirde artık işim eşim,her şeyim,
Evim,barkım çoluğum çocuğum,
Ben bu şehirden gelin aldım,
Bu şehre kızımı verdim,
Bu şehirde torun torba sahibi oldum,
Tüm dostlarım bu şehirde benim,
Bir dilim ekmeğe muhtaç da kaldım,
Sabrettim kendi yağımla kavruldum,
Bir çok istediğimi de bu şehirde yaptım.
Tüm zorluklara göğüs gerdim.
Ben bu şehrin aşinasıyım artık,
Ben bu şehri iyi tanırım, bu şehir de beni,
Bu şehir doğduğum yer değil lakin,
Bu şehir doyduğum yer benim.
Bu ev bu sokak bu cadde bu insanlar,
Kahvehaneleri,parkı,okulu,camisi,
Eş dost düğünleri Kongre merkezi,
Ben bu şehrin aşinasıyım artık,
Ben bu şehri iyi tanırım, bu şehir de beni,
Bu şehir doğduğum yer değil lakin,
Ben bu şehirde doydum,
Belki de bu şehirde öleceğim.