8
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
978
Okunma

seslerin içinden geçiyorum
önce ağlamışımdır
herkes gibi ben de
yakmıştır oksijen boğazımı
dünyaya ilk gelende
açar açmaz ağzımı!
seslerin içinden geçiyorum
kardeşime ninni söylüyor annem
varlığımın nedeni
canım annem, bir tanem
’uyusun da büyüsün niiiiiinni
tıpış tıpış yürüsün niiiinni
eee, eee, eee
benim güzel yavruuuum ninni’
seslerin içinden geçiyorum
çatal - kaşık sesleri
aynı sofrada aynı tastan,
üflenip, tahta kaşıkla
yenilip içilen çorba,
bağdaş kurup oturanlar
hepsi aynı aile
aynı ana babadan,
kış günü dışarısı kar ayaz,
soframızda acılı, sımsıcak
buğusu tüten tarhana...
seslerin içinden geçiyorum
tahra, balta, nacak
çalı çırpı, çıralı kütük
meşe odunu, kök
kesileni topla kucak kucak
götür sobaya dök
pup pup pup pup
yansın gürül gürül,
üstüne koy bakır ibriği
yanına çinko demlik
cısıl cısıl cısılasın,
kurunun yanında
yaş odunlar tısılasın...
seslerin içinden geçiyorum
minarede ezan okunuyor,
möööööö! diyor koca öküz
oturduğumuz evin altında,
çan sesleri geliyor
geçiyor yoldan bir sürü
kepenek altında bir çoban,
ardından yükseliyor
toz ile bulut duman duman
hatıralar ayrı ayrı yollardan...
seslerin içinden geçiyorum
sert bir rüzgâr esiyor;
vvvuuuuu/vuuuu
soğuk camda buz kesiyor,
yağmurla karışık
dolu düşüyor camlara
yaylada köy evleri
çatısı düz, toprak damlara...
seslerin içinden geçiyorum
damlara çıkmış çocuklar,
topaç çeviriyorlar
şebek döndürüyorlar,
kırbaçlar şaklıyor
şebeğin sırtına dolanıyor ip
vurdukça dağılıyor ucu ipin
bir düğüm daha atıyorum,
kim daha uzun çevirecek
hangisi önce devrilecek;
hüznümle garip garip
aralarında yarışıyor çocuklar...
seslerin içinden geçiyorum
dere boyu şırıl şırıl
vırak vırak kurbağalar
sazlıklarda su kuşları
ördek, kaz, karameke
bir tüfek patlıyor aniden
avcıdır benim gibi can yakan
yankılanıyor dağlar
suya karışıyor kuş tüyü ve kan;
yuvada yalnızlık
kim sevinir akşama
hagi kuş yuvasında ağlar?
sesler sessizlik oluyor birden
haydi arkadaşlar
başlayalım kaldığımız yerden
oyuna devam
biraz da uzuneşek
ardından birdirbir
çelik çomak, seksek
misket kim bilir;
bilen üter herkesi tek tek?
seslerin içinden geçiyorum
mazide unutulmuş masallar
yaşlanmış, büyümüş
yeni şenliklere karışmışız,
tanımadığımız, bilmediğimiz
yepyeni dostlar bir arada
sağlığımızın şerefine
şerefe çın çın kadehler...
seslerin içinden geçiyorum
türküleniyor hayat
bitmiyor derdi çilesi,
berrak pınarlarca temiz
sevdalara karışıp
alkış tutuyor ellerimiz
hasret, sevda,
kahramanlık türküleri
gövel ördek, telli turna
çınlıyor kulaklarımda
kimler gelip geçmiş
’baki kalan bu kubbede
hoş bir seda imiş’
her can fani meğer,
yaşamaya ömür,
dünya görmeye
güzellikler güzel insanlar için
uğrunda ölmeye değer...
sesler sesi çağrıştırıyor
koskoca bir ömür
sessizliğin içinde
bağrış çığrış duruyor...
Şaban AKTAŞ
01.02.2013