1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1792
Okunma

suları çekilmiş bir deniz yüreğim/yosun kokusu uzak
ben ki kainatın tam ortasında trotuar taşlarından yollara uzanan şehrin,
berduş gezgini..kelimelerimle akarken evrene ve kanıp
bakıp/yaralanıp sözcüklerle
sahte mutlulukları örtüp yüreğime susuyorum şimdi
ellerimden önce tenine düşen sesim/hecelenip sen oluyor
kelime/kelime dokunuyorum sana/dönüşüyorum sana ki
her gece/yatağını terk edip delice çağlayan bir ırmak gibi
yalın ayak/çırılçıplak sana koşuyor,
çıkmaz sokakların kuytularında gölgeler çoğaltıyor
özlemle çoğalıyor
teninin üzerinden renkli taşlar topluyorum parmak ucu dokunsallığımla ki
yüreğimdeki mührünle yol alıyorum
içime girip büyüyen
İçimde kayan vuslat kırıntılarının erozyonuyla etrafa saçılıyor aklım
umursamıyor yürüyorum gece yarsısından/sabaha dek
dilekler adıyorum yıldız tozlarından
kaçmanı diliyorum benimle bir başka dünyaya
kulaklarımda kırgın bir melodi
ince sızım..
bir kaç salisede olsa çıplak
yüreğimdeki sessizliğe..
bizim olan..
yalnız bize ait olan..
sandığımız değil inandığımız mutluluğa
bil ki sevdam hiç kimse bağışlamadı beni
yüreğimle/yüreğinin kesiştiği uçurumun keskin çizgisinde
ve bil ki kadınım hiç kimseyi nedensizce alıkoymadım
yaşamsallığımdan da derin kavramışken saçlarını
hayatı bir adım geri bırakırken ben
sen; korkularımın dar ağacına asarken ölü düşlerimi
ağdaya bile gelmeyen tüyüne zarar gelmesini istemediğim insan
bil ki senin için b-akıyorum
he-ce-le-ye-rek sözcüklerimin arasından
unutmuşken beni/sendeki beni
geri dönüşümlü zamanlarda t-anı diye sana ait izler bırakıyorum
yüzümde/yüreğimin elverdiğince
tam ortasındayım zamANIN
düşsel bir patlama ile güneşe bulanıyor gün ki
kokunu tenime çiziyor rüzgar/duraksıyorum
gözlerim kapalı..içine iniyorum..derinlerine
kaygan merdivenlerden ve çıkıyorum
değiştin mi yüreğine mıh gibi çaktığım bütün şifrelerini
ahhh be sevdiceğim
doğumumla birlikte alnımın çatına yazılmış bir sır gibisin ki
kenarlarına zincir çekilmiş bir yolun
tozları arasında cicoz oynayan çocuklar gibiyim
yüreğini çınlattım şimdi/hissettin mi?
bir kelime bile kafi gelirken seni anlatmaya..
ben kokusu sana kesik/binlerce kelime doğuruyorum...
(...)