8
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1495
Okunma

Dikilmiş ocak, ocak
Her taraf köşe bucak
Kış gelince yakılır
Odunu kucak, kucak
Çok incecik oluyor
Şu fındığın dalları
Açar Şubat ayında
Yeniden yaprakları
Mart, Nisan aylarında
Ona hizmet edilir
Fındık çok olsun diye
Işkınları kesilir
Mayıs, Haziran gibi
Çotanaklar görünür
Fındığın şu dalları
Berekete bürünür
Temmuz ayı gelince
Hazırlıklar yapılır
Bahçe altı otları
Tırpan ile kırkılır
Ağustos fındık ayı
Bahçeler hep şenlenir
Fındığı toplar iken
Şarkı, türkü söylenir
Eylül ayı gelince
Fındık harmanda olur
Güneşte kurutulup
Çuvala doldurulur
Ekim, Kasım ayında
Mahsul pazara iner
Fındık para etmezse
Dert üstüne dert biner
Yapraklar yere düşer
Kuruyup gazel olur
Fındıkçının çilesi
Aralık’ta son bulur
Fındıksız yaşayamaz
Osman Ağa torunu
Karşılama oynayıp
Sonra tutar horonu
Fındıktan yapılan yağ
Olsun dertler ilacı
Ne kadar zor olsa da
Fındık bizim baş tacı
Çifte kavrulmuş olsun
O zaman zevkle yenir
Fındık deyince akla
Mutlak Giresun gelir
Ferhat GÜNAYDIN
Giresunlu Eğitimci Şair
21.01.2013
5.0
100% (4)